Hukukçular, Afrika Gazetesi ve Cumhuriyet Meclisi önünde önceki gün yaşanan olayları ve bu olaylar karşısında polisin tutumunu değerlendirdi

Duygu ALAN

Bir grup protestocu tarafından Afrika Gazetesi önünde başlayan ve Cumhuriyet Meclisi önüne taşınan gösteri yürüyüşü, sonrasında yaşananlar kamuoyunda ciddi tepki buldu.

Afrika Gazetesi ve meclise yönelik gösteriler, halkın büyük bir kesimi tarafından eleştiri konusu oldu.

Gösteri sırasında yaşananlara karşı polisin tavrı da kamuoyunun dikkatinden kaçmadı.

Konu ile ilgili hukukçular da değerlendirmede bulundu.

Hukukçular, Anayasa’nın 32. Maddesine göre yurttaşların önceden izin almaksızın silahsız ve saldırısız toplanma ve gösteri yürüyüşü yama hakkına sahip olduğunu bu hakkın kamu düzenini korumak için yasa ile sınırlanabildiğini söyledi.

Hukukçular, ancak önceki gün Afrika Gazetesi ve Meclis önündeki önceki gün yapılan gösteri yürüyüşünün amacını aştığını kaydetti.

Afrika Gazetesi ve Cumhuriyet Meclisi önünde önceki gün yaşanan olayları değerlendiren hukukçular, polisin yaşanan bu olaylar karşısındaki tutumunu da yorumladı.

Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı, Avukat Deniz Düzgün, yasaya aykırı davranan kimseler hakkında polis soruşturması başlatılması ve yargılanmaları gerektiğini ayrıca bu gibi toplumsal olaylarda başlatılan soruşturmanın boyutuna ilişkin polisin halka bilgi vermesi gerektiğini ifade etti.

Avukat Muhabbet Mevsimler ise yaşanan olaylardan polisin ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanının birinci derecede sorumlu olduğunu dile getirdi.

Düzgün: "Gösteri amacını aştı"

Kıbrıslı Türk İnsan Hakları Vakfı Başkanı, Avukat Deniz Düzgün, Anayasa’nın 32. Maddesine göre gösteri yapmanın bir hak olduğunu ancak Afrika Gazetesi önünde önceki gün yapılan gösterinin amacını aştığını savundu.

Afrika Gazetesi’ne yapılan saldırıların hiç birinin kabul edilemez olduğunu söyleyen Düzgün, “Anayasamızın 32. maddesinde “Yurttaşlar, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir.  Bu hak, kamu düzenini korumak için yasa ile sınırlanabilir” denmektedir. Anayasamızın 32. maddesinden de anlaşılabileceği gibi gösteri yapma hakkı herkesin hakkıdır fakat Afrika Gazetesi önünde yaşanan olaylarda gösteri amacı fazlaca aşmıştır” diye konuştu.

Polisin yaşanan olaylar karşısındaki tutumunu da değerlendiren Düzgün, “Polisin geniş çaplı soruşturma başlatması gerekmektedir ki bazı eylemcilerle ilgili soruşturma başlatıldığına ilişkin haberleri okuduk. Polis kesinlikle soruşturmanın boyutu ile ilgili de halka bilgi vermesi ve bu kişilerin yargılanmaları gerekmektedir” dedi.

Mevsimler: "Ceza Yasası’ndaki ilgili maddeler uygulanmalıdır"

Avukat Muhabbet Mevsimler, Anayasanın 32. Maddesi uyarınca yurttaş olanların önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip olduklarını, diğer kıstasların ise kanunla düzenlendiğini belirtti.

Toplumsal eylem veya etkinliklerle bir ifadeyi, bir tepkiyi ortaya koymanın demokrasinin vazgeçilmezi olduğunu söyleyen Mevsimler, ancak bu gösteri yürüyüşü ve toplanmaların amacını aştığı durumlarda yasal gerekliliğin yerine getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Muhabbet Mevsimler, Afrika Gazetesi’nin önceki günkü sayısında, manşet haberini, sonrasında yaşanan olayları ve bu olaylar karşısında polisin tutumunu değerlendirdi.

Mevsimler şunları söyledi:

“Anayasanın 32. Maddesi uyarınca yurttaş olanlar, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız toplanma veya gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir. Diğer kıstaslar kanunla düzenlenir. 22 Ocak Pazartesi günü, Afrika Gazetesi ve Meclis önünde yapılan eylemde polisin istihbarat merkezlerinin yaşanan hadiseler neticesinde bir duyuma sahip olmadıkları veya üstleri tarafından eylemin sınırını aştığı andaki müdahalede yeterli gayreti göstermemelerinde emir komuta zincirinde bir kopukluk veya bir isteksizlik veya da belli güçler tarafından bir çekince olduğu kanısındayım.

Afrika Gazetesi’nin yayınlamış olduğu söz konusu malum başlık ise Kıbrıs Türk halkının anavatandan kopmaz bağını rencide edici bir davranıştı ve davamıza zarar verdiği inancım tamdır. Bu basın özgürlüğü olarak ifade edilemez. Bu manşet, Kıbrıs sorunu ortada dururken, bundan medet uman ülkelere ve işbirlikçilerine fayda sağlar, topluma değil.  Ancak, yapılan eylemlerde verilen zarar, uygunsuz tavır ve hareket, kasti hasar, egemenliğimizin kutsal yeri sayılan meclisimizin tepki koyup, bu tepkinin ifade edilebileceği yer olarak seçilmesi iradeye büyük saygısızlıktır. Verilen tüm hasar ve zararlar, uygunsuz hareketler, doğru bir yaklaşım olmamakla birlikle suçtur. Gerek suç işleyenler için gerekse anavatan ile kopmaz bağımızı kopartmaya dönük yayınlar için Ceza Yasası’ndaki ilgili maddelerin uygulanması gerektiği kanısındayım. Polise gelince; polis üst kademe ve Güvenlik Kuvvetleri Komutanı birinci derecede yaşananlardan sorumludur.”

Havadis