1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. HER YERİ SOYUP SOĞANA ÇEVİRDİLER!
HER YERİ SOYUP SOĞANA ÇEVİRDİLER!

HER YERİ SOYUP SOĞANA ÇEVİRDİLER!

Ev farelerine beşer yıl hapis!

A+A-

KKTC’ye tatil amaçlı geldikten sonra Mağusa ve Lefkoşa’da altı günde üç farklı eve girerek çok sayıda muhtelif eşya çalan Rashad Badalbaylı ile Rufat Guliyev, beşer yıl hapis cezasına çarptırıldı

Gamze PİR BAYKUR

KKTC’ye tatil amaçlı gelen ve adaya giriş yaptıktan kısa bir süre sonra 6 gün içerisinde Mağusa ve Lefkoşa’da 3 ayrı eve girerek çok sayıda altın ve elektronik cihaz sirkat eden, 1 eve de hırsızlık yapmak için girmeye teşebbüs eden sanık Rashad Badalbaylı ile Rufat Guliyev dün Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandı. “Ev açma”, “Evden sirkat”, “Mülke tecavüz” ve “Kasti hasar” davalarından yargılanarak suçlu bulunan sanık Badalbaylı ile Guliyev 5’er yıl hapis cezasına mahkum edildi.

6 GÜNDE 3 EV AÇTILAR...

Sanık Rashad Badalbaylı ile Rufat Guliyev, 5 Nisan 2017 tarihinde Mağusa’da Derviş Yeşilbaş’a ait evin ana giriş kapısının kilidini hasara uğratarak sirkat amaçlı eve girmişler ve evden çok sayıda muhtelif ziynet eşyaları ile elektronik cihaz sirkat etmişlerdi. Ayni gün saat 22:00 raddelerinde Derviş Yeşilbaş polisi arayarak evinde sirkat suçu işlendiğini belirtmiş ve olay yerine polisi çağırmıştı. Alınan şikayet üzerine olay yerine gelerek soruşturma başlatan polis evin kapısının hasara uğratılarak içeriye girildiğini ve içeriden televizyon, dizüstü bilgisayar ve muhtelif ziynet eşyalarının sirkat edildiğini tespit etmişti. 7 Nisan 2017 tarihinde kamera görüntülerini inceleyen polis, görüntülerden ZML 098 plakalı  araca binen 2 kişinin bahse konu suçları işlediğini tespit etmesi üzerine ZML 098 plakalı aracın Girne’de olduğunu ve aracı sanık Rashad Badalbaylı’nın kiraladığı öğrenmişti. Sanıklar konu araçla birlikte Lefkoşa’da tespit edilmiş ve polis yürütmekte olduğu soruşturma ile ilgili sanıklardan izahat istediğinde sanık Badalbaylı “Abi paramız bitti. Mecburen hırsızlık yaptık” demişti. Akabinde polise götürülen sanıklardan sanık Badalbaylı’nın, polise “Biz başka evlere de girdik” demesi üzerine gönüllü ifadesi alınmış ve ifadesinde 30 Mart 2017 tarihinde KKTC’ye tatil amaçlı geldiğini, 3 gün sonra ise kuzeni olan sanık Rufat Guliyev’in KKTC’de geldiğini, daha sonra paralarının bittiğini, geri dönüş biletleri olmadığı için hırsızlık yapmaya karar verdiklerini, bu amaç için Lefkoşa’da bir hırdavatçıya giderek kapı açmak için alet aldıklarını ve evlere girerek hırsızlık yaptıklarını belirtmişti. Daha sonra sanıkların kullanmakta olduğu ZML 098 plakalı araçta yapılan aramada kapı açmakta kullandıkları aletler ve sirkat ettikleri eşyaların bir kısmı bulunmuş ve sanık Badalbaylı polise girdiklerleri diğer evleri de göstermişti.

 “HERKES KONUTUNDA HUZUR İÇİNDE YAŞAMA HAKKINA SAHİPTİR...”

Davanın kararını okuyan Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Yargıcı Temay Sağer, sanık Rashad Badalbaylı ile Rufat Guliyev’i aleyhlerine getirilen davalardan suçlu bulunarak mahkum edildiklerini açıkladı. Sanıkların mahkum olduğu suçlar “Ev açma”, “İkametgahtan sirkat”, “Mülke tecavüz” ve “Kasti hasar” suçları olduğunu anımsatan Sağer, “Ev açma” suçu için 7 yıla kadar, “İkametgahtan sirkat” suçu için 5 yıla kadar, “Mülke Tecavüz” suçu için 2 yıla kadar ve “Kasti hasar” suçu için ise 3 yıla kadar hapislik cezası öngörüldüğünü belirtti. Sağer, Anayasanın 14/1 maddesine göre herkes barış, güven ve huzur içinde yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştime hakkına sahip olduğunun altını çizerek, yine Anayasanın 20/1 maddesine göre kimsenin konutuna dokunulamayacağını ifade etti.   KKTC’de yaşayan herkesin mülkiyet elde etme, koruma ve geliştirme  hakkına sahip olduğunu vurgulayan Sağer, ayrıca herkesin konut dokunulmazlığı ve konutunda huzur içinde yaşamak hakkına sahip olduğunu ve bu kadar önemli görülen bu hakların çerçevesinin Anayasa ile çizilip garanti altına alındığını açıkladı.

 “SUÇLARI ÖNCEDEN PLANLAYARAK İŞLEDİLER...”

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Yargıcı Temay Sağer, sanıkların ilk suçu işleme tarihi Lefkoşa’da benzeri suç işledikleri 3 Nisan 2017 tarihi olduğunu ve Lefkoşa’da işledikleri bu suçun bu dava altında dikkate alındığını anımsattı. Sağer, sanık Badalbaylı’nın adaya geldiği tarihten 4 gün, sanık Guliyev’in adaya geldiği tarihten ise 1 gün sonra suç işlemeye başladıklarını ifade ederek, bu hususun, sanık Guliyev’in adaya geldiği günün akşamı sanıkların tüm paralarının bittiğini gösterdiğini söyledi. Bunun üzerine sanıkların inernet üzerinden kapı kilidinin nasıl açıldığını araştırıp öğrendikten sonra hırsızlık yapmaya karar verdiklerini belirten Sağer, akabinde de sanıkların hiç vakit kaybetmeden hemen ertesi günü Lefkoşa’da hırdavatçıdan gerekli malzemeleri temin edip suç işlemeye başladıklarını, bu hususun da sanıkların işlemiş olduğu suçları önceden planladıklarını gösterdiğini açıkladı. Sağer, bu dava altında dikkate alınan diğer 3 davalar da dahil olmak üzere sanıkların 6 gün içerisinde toplam 3 evi ard arda açtıklarını ve bu evlerden çok sayıda muhtelif eşyalar sirkat ettiklerini, toplamda 380 TL kasti hasar yaptıklarını ve 1 eve de suç işlemek maksadıyla girmek için teşebbüste bulunduklarını belirtti. Bu kadar kısa sürede sanıkların bu kadar ciddi suçları defalarca işlemeleri, işlenen suçların vahametini ve sanıkların ne derece tehlikeli kişiler olduğunun göstergesi olduğunun altını çizen Sağer, bu sebeple kamu menfaati adına sanıkların KKTC’de yaşayan kişilerden uzak tutulmasının bir zorunluluk olduğuna dikkatleri çekti. Sağer, ülkemize turistlik amaçlı tek yönlü bilet ile gelen kişilerin ceplerindeki paraları tükendiği zaman bunun bedelini KKTC’de yaşayan kişilere ödetmek istemelerine de göz yummalarının düşünülemeyeceğini belirterek, bir kimsenin başkasına ait konuta zorla girmesine ve bir başkasının alın teriyle ve emeği ile kazanmış olduklarını çalmasına mahkemenin göz yummasının beklenemeyeceğini vurguladı. Bu tür davranışların bu ülkedeki genel huzur ortamını bozduğu gibi toplumdaki bireyler arasında halk güvenliğini sorgulatır hale getirerek infial yarattığına değinen Sağer, sanıklar gibi KKTC’ye gelerek suç işleyip ülkemizde yaşayanların huzurunu bozan ve onlara zarar verici davranışta bulunan kişilere karşı kamu menfaatini ön planda tutarak etkin ve caydırıcı cezalar vermenin kaçınılmaz olduğunu açıkladı. Sağer, sanıkların çok kısa sürede işlemiş oldukları birden fazla ev çama, sirkat, mülke tecavüz ve kasti hasar fiillerinin birlikte değerlendirildiğinde sanıkların ülkemize tek giriş amaçlarının suç işlemek olduğunun görüldüğünü belirterek, bu mahkemenin ceza takdirini yaparken bu niyetle hareket edip bu ülkenin düzenini ve huzurunu bozan bu sanıklara mülayim davranamayacağı gibi bu sanıklar gibi bu suçu işlemek düşüncesinde olanlar açısından da caydırıcı bir cezayı takdir etmeyi  uygun gördüklerini açıkladı. Sağer, ceza takdir edilirken cezalandırma ilke ve prensiplerini, suçun işleniş şeklini, ciddiyet ve vahametini ve neticelerini, sanıkların kişisel durumlarının dikkate alınıp verilecek olan cezanın sanıkları ıslah edici nitelikte olması ve kamu menfaatinin korunması gerektiğini belirtti. Sanıklara uzun süreli hapislik cezası dışında bir başka cezanın verilmesinin kamu menfaatine hizmet etmeyeceği, işlemiş oldukları suçların vahameti ile örtüşmeyeceği ve bu tür suçları işlemeye niyeti olan kişiler için yetirince caydırıcı olmayacağı bulgusuna vardıklarını belirten Sağer, sanıkları 5’er yıl hapis cezasına mahkum ettiklerini açıkladı.

Halkın Sesi

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.