1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. “Hicap duyacaklarına övünüyorlar”
“Hicap duyacaklarına övünüyorlar”

“Hicap duyacaklarına övünüyorlar”

Talat, Maraş’ın ziyarete açılarak orası üzerinden zenginlik vaatleri yapılmasını ise hayretle izlediğini belirtti

A+A-

Yeni Bakış Gazetesinden Esengül Aykaç'ın haberine göre, 2’nci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, BM kararıyla uyumlu olmayan bir sürü adımların geçmişte atıldığını belirterek, esas sorunun kazanımlarımızın gerisine itileceği bir politikanın izlenmeye başlıyor olması olduğunu söyledi.

“Beni endişelendiren nokta budur” diyen Talat, “geçmiş yıllarda Maraş’ın vatandaş ziyaretlerine ya da yabancıların ziyaretine açılmasını sakıncalı görüyorduk. Bunu sadece ben değil bütün makamlar görüyordu. Çünkü orada ganimetlenmiş, yıkılmış, perişan edilmiş bir kent var ve bunu yapan da bizim taraftır. Bunun görülmesinden biz hicap duyardık. Anlaşılan bizim hicap duyduğumuz şeyler şimdi övünç meselesi haline geldi” diye konuştu.

İlerleyen günlerde Kıbrıs Müzakerelerinde nasıl bir politika uygulanacağı konusunda hiçbir fikrinin olmadığını söyleyen Talat, bu şartlarda görüşmenin başlamayacağını belirtti.

Türkiye’nin ülke siyasetine dahil olmasını zararlı bulduğunu söyleyen Talat, Kıbrıslı Türkler ile Türkiye’nin ilişkilerini zehirleyen en önemli olaylardan birisinin bu olduğunu kaydetti.  

Türkiye Cumhurbaşkanı Fuat Oktay’ın “Biz artık egemenlik temeline dayalı iki devleti konuşabiliriz” açıklamasını değerlendiren İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorunun ulaşılabilecek bir hedef olmadığını belirterek, bu açıklamanın bizi daha çok gerilere götürecek bir politika olduğundan söz etti. “O nedenle ben bunu çok tehlikeli buluyorum. Bu siyaset bizi 2000’li yılların da öncesine götürme tehlikesi var ve bunun herhangi bir başarı şansı da yok” dedi.

“Denktaş döneminde yürütülmüş bu politika duvara toslamıştır”

Talat, “Bu siyaseti yürüten alanında çok uzman yılların tecrübesi ile oldukça geniş bilgi birikimine sahip bir lider döneminde yani Denktaş döneminde yürütülmüş bir politikaydı ve bu politika duvara toslamıştır. Şimdi tekrardan bizi yine aynı yere taşıma riski bulunan bir yaklaşım olup bu yüzden bu yaklaşımı son derece tehlikeli buluyorum” diye konuştu.

“Hayretle izliyorum”

“Alınan bu karar BM kararı ile bağdaşmıyor, mesele sadece Birleşmiş Milletlerin kararında değil” diyen Talat, Birleşmiş Milletlerin kararının bugüne kadar birikmiş müktesebatlarının olduğu değişik dönemlerde ortaya konulmuş çözüm planlarının referanduma sunulmuş Annan Planı olduğunu söyledi. Talat, federasyon dışında bir modelin tüm bu birikimleri ve bu birikimlerde tescillenen haklarımızı ve kazanımlarımızı riske atacak bir yaklaşım olduğunu kaydetti. BM kararıyla uyumlu olmayan bir sürü adımların geçmişte atıldığını anlatan Talat, orada bir sorunun olduğunu fakat çok büyük sorunun olmadığını söyledi. Esas sorunun bizim kazanımlarımızın gerisine iteceği bir politika olduğunu vurgulayan Talat, “Beni endişelendiren nokta budur. Örneğin geçmiş yıllarda ve benim de görev yaptığım yıllarda Maraş’ın vatandaş ziyaretlerine ya da yabancıların ziyaretine açılmasını sakıncalı görüyorduk. Bunu sadece ben değil bütün makamlar görüyordu. Çünkü orada ganimetlenmiş, yıkılmış, perişan edilmiş bir kent var ve bunu yapan da bizim taraftır. Bunun görülmesinden biz hicap duyardık. Anlaşılan bizim hicap duyduğumuz şeyler şimdi övünç meselesi haline geldi” diye konuştu. “Maraş ziyaretlere açıldı, oralar ziyaret edilerek zenginlik vaatleri yapılmaya başlandı” diyen Talat, bunları ilginç bulduğunu ve hayretle izlediğini kaydetti.

“Müzakerelerin bu şartlarda düzenlenmesi mümkün olmayacak”

İlerleyen günlerde Kıbrıs Müzakerelerinde nasıl bir politika uygulanacağı konusunda hiçbir fikrinin olmadığını söyleyen Talat, bu şartlarda görüşmenin başlamayacağını ve görüşmenin başlaması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin bugüne kadar aldığı kararlar ve oluşturduğu müktesebat ile iki tarafça kabul edilirse görüşmelerin başlayacağını anlattı. Aksi halde zaman zaman Türkiye yetkililerinin de söylediği gibi ‘Gayri resmi’ kahve içme, sohbet etme, yeni şartlarda kim ne düşünüyor hakkında bir çeşit hasbihal toplantıları düzenleneceğini belirten Talat, aksi halde müzakerenin bu şartlarda düzenlenmesinin mümkün olmayacağını ifade etti.

“Türkiye-Kıbrıs ilişkilerine zarar verir”

Türkiye’nin ülke siyasetine dahil olmasını zararlı bulduğunu söyleyen Talat, Kıbrıslı Türkler ile Türkiye’nin ilişkilerini zehirleyen en önemli olaylardan birisi olduğunu anlattı. Türkiye’nin buradaki iç siyasete müdahalelerinin ne yazık ki önünün bir türlü alınamadığından söz eden Talat, asgari düzeyde tutulması belki tolere edilir diyen Talat, “Böylesine büyük bütün varlığı ile işin içine girmesi ile Türkiye-Kıbrıs ilişkilerine zarar verir. Hali hazırda büyük zararlar verilmiştir” dedi.

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.