Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser, bölgede tespit edilen kovid-19 vakalarından birinin 54 yaşında şeker hastası olan bir vatandaş olduğunu ve  hastanın yoğun bakımda tedavisine devam edilmekte olduğunu belirtti. Ataser, önceki gün Lapta’da 13 yaşında bir kız çocuğunda yapılan testin pozitif çıkması üzerine bölge halkının panik içine girdiğini, çünkü söz konusu kızın aile üyelerinin Alsancak’ta yaşamakta olduğunu söyledi

Ataser, bölgede görülen koronavirüs vakalarının bulaşmasının temas sonucunda olduğunu belirterek, “ne yazık ki risk devam ediyor. Maalesef halkımız söz dinlemiyor ve sanki hiçbir şey yokmuş gibi hayatlarına devam ediyor. Bu virüs bize dışarıdan gelenlerden yayıldı. Hükümetin en başta ülkeye giriş çıkışları kapatması gerekirdi” diye konuştu

Ataser, bu süreçte yalnızca belediyelerin çalışmasının yeterli olmayacağını belirterek, “Takiplerimiz devam ediyor. Ancak hükümet biraz daha elini taşın altına koymalı. Gün geçtikçe vakalar artıyor, bunun önüne geçmek için sadece belediyeler olarak değil, halk ve hükümet olarak da çalışmamız gerekiyor. Testlerin daha çok yapılmasını talep ettik, ancak bakanlık şu an gerekli olmadığını söyledi” dedi

Şükrü IRKIM

Yeni Bakış’a konuşan Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser, koronavirüs salgınının hızla yayılmaya devam ettiğini ve bu sürecin üstesinden gelmek için sadece Sağlık Bakanlığı’nın çalışmasının yeterli olmadığını, hükümetin de daha çok elini taşın altına koyması gerektiğini ifade etti. Ataser, ilk günden itibaren alınması gereken kararın ülkeye giriş çıkışların kapatılması olması gerektiğini belirterek, virüsün dışardan gelen insanlardan yayıldığını söyledi.

“Vakalardan biri Lapta Bölgesi’nden 13 yaşındaki bir kız çocuğu”

Fırat Ataser, Alsancak bölgesinde 3 kişide koronavirüs vakası tespit edildiğini belirterek, bugüne bakıldığında herhangi bir artış olmadığını söyledi. Ataser, önceki gün Lapta’da 13 yaşında bir kız çocuğunda vakanın görüldüğünü belirterek, bunun Alsancak bölgesine  yansıyabilme olasılığının mevcut olduğunu, çünkü kızın aile üyelerinin Alsancak’ta oturduğunu söyledi. Ataser, bu yaşanılan süreç içinde yoğun bir şekilde çalıştıklarını belirterek, “takiplerimizi artırmaya çalışıyoruz” dedi.

“Yoğun bakımdaki hastalardan biri Alsancak’tan 54 yaşında bir vatandaşımız”

Ataser, koronavirüs vakası görülen vatandaşların  Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nde tedavilerine devam edilmekte olduğunu söyleyerek, bölgede 54 yaşında şeker hastası olan bir vatandaşta da koronavirüs görüldüğünü ifade etti. Ataser, bu hastanın yoğun bakımda tedavisine devam edilmekte olduğunu söyleyerek, salgının bulaşmasının temas sonucunda olduğunu kaydetti. Ataser, “Maalesef halkımız söz dinlemiyor ve sanki hiçbir şey yokmuş gibi hayatlarına devam ediyorlar” dedi.

“Adaya giriş çıkışları ilk günden kapatmaları gerekiyordu”

Ataser, İngiltere’den gelen çocukların bazıları hasta geldiği için evde 14 günlük karantina sürecinde anne ve babaya da bulaştırdıklarını belirterek, “aileler endişelendiği için çocuklarının hastalığını gizlediler ve çocuklarına evde bakma ihtiyacı duydular ve bunun sonucunda salgın hızlıca yayıldı” diye konuştu. Ataser, 14 günlük karantina sürecine herkesin uymadığını belirterek, “vatandaşlarımız kendi sağlıkları için evde durmaktan kaçınıyorlar” diye konuştu. “İlk günden itibaren almaları gereken karar ülkeye giriş çıkışların kapatılmasıydı” diyen Ataser, virüsün ülkeye dışarıdan gelen insanlardan yayıldığını belirterek, “ilk önce kendimizi ve bölgemizi izole edip ona göre ülkeye dışarıdan alım yapmamız gerekirdi” dedi. Ataser, bu virüsün yurt dışından gelen turistler ve öğrencilerden yayıldığını söyleyerek, bölgedeki halkın panik ve endişe içinde olduğunu belirtti. Ataser, “Halk eve kapanmış durumda ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Herkesin kafasında bir soru işareti var. Bu yüzden endişe ve korku içerisindeler. Halk psikolojik sıkıntılar yaşıyor. Vatandaşlar birbirlerine şüpheyle bakıyor” diye konuştu.

“Devletin elini daha çok taşın altına koyması gerekiyor”

Ataser, bu sürecin üstesinden gelmek için sadece sağlık bakanlığının çalışmasının yeterli olmadığını belirterek, hükümetin daha çok elini taşın altına koyması gerektiğini ifade etti. Ataser,

14 günlük evde karantina altında kalmanın yanlış olduğunu söyleyerek, “kimse evde kalmak istemiyor, herkes dışarı çıkmak istiyor ve bunun için sağlam bir izole merkezi kurulup orda karantina sürecini sürdürmemiz gerekiyor” dedi. Ataser, hükümetin bu süreçte yurt dışından gelen vatandaşlara iyi gözükmek için bir siyaset politikası izlediğini düşündüğünü belirterek, yurt dışından gelen vatandaşların kontrollü bir şekilde ülkeye gelmesi gerektiğini ifade etti.

“Daha çok test yapılmasını talep ettik”

Ataser, Alsancak Belediyesi olarak ellerinden geldiğince dezenfekte ve yardım için çalışmakta olduklarını belirterek, bu süreçte yalnızca belediyelerin çalışmasının yeterli olmayacağını söyledi. “Belediyelerin destek verebilmesi için devletin de doğru önlemler ve tedbirler alması gerekiyor” diyen Ataser, “risk hala daha devam ediyor” dedi. Ataser, şöyle devam etti, “Gün geçtikçe vakalar artıyor, bunun önüne geçmek için sadece belediyeler olarak değil halk ve hükümet olarak da bu sürecin geçmesi için çaba sarf edilmesi gerekiyor. Belediye olarak vatandaşlara test yapma gibi bir durumumuz yok. Testlerin sağlık bakanlığı tarafından daha çok yapılmasını talep ettik, ancak bölge için sağlık bakanlığı  şu an gerekli olmadığını söyledi.”

“Belediyelere bu süreçte daha çok destek verilmesi gerekiyor”

Ataser, bölgedeki ihtiyaçlıları tespit etmeye başladıklarını belirterek, “yaşlı vatandaşlarımızın ihtiyaçları başta olmak üzere ilaç yardımına kadar üst düzey bir çalışma içerisindeyiz” dedi.

Ataser, aynı zamanda bölgede işsiz kalan vatandaşlar için ne gerekiyorsa yardımcı olmaya çalıştıklarını, ancak belediyelere yapılan %25 kesintinin tamamen yanlış olduğunu söyledi.

Ataser, belediyelerin ülkede yükü en fazla alan kurumlardan biri olduğuna vurgu yaparak, “dünyada belediyelere bu süreçte yapılan desteklere baktığımızda bize yapılan bir desteğin olmadığını görmek bizi hayal kırıklığına uğratıyor” dedi. Ataser, belediyeler olarak bu süreçte giderlerinin daha çok çoğaldığını belirterek, bu durumun görmezden gelindiğini kaydetti.