TALAT: “DEVLET ENGEL KOYUP YASA YAPIP CEZA UYGULAMASINI HAYATA GEÇİRMESİ GEREKİR”

YORGANCIOĞLU: “MOBBİNG HER ALANDA EN KÖTÜ ŞEKİLDE UYGULANIYOR”

ÇAKICI: “KIBRIS’IN HER YERİNDE YAYGIN BİR ŞEKİLDE VAR”

DENKTAŞ: “MOBİNG HÜKÜMET EDENLERİN BİR NEVİ YILDIRMA, KAÇIRTMA ARACI HALİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”

ÖZKARDAŞ: “DEVLET BUGÜN ÇALIŞANINA KARŞI MOBBİNG UYGULUYOR”

Kıbrıs Türk Kamu Görevlileri Sendikası (Kamu-Sen) tarafından düzenlenen seminerde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, DP Genel Başkanı Serdar Demktaş,  üstü düzey yetkililer ve çok sayıda kamu çalışanı hazır bulundu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi ise gönderdiği mesajda yoğun çalışmalarından dolayı seminere katılamayacağını belirtti.

“Mobbing II, Yıldır-Kaçır Nedir? Ne Değildir? Önlem ve Mücadelede neler yapılmalıdır?” isimli seminerde, mobbingin ne olup ne olmadığı ve mobbing karşısında neler yapılması gerektiği konusunda farkındalık yaratılması amaçlanıyor.

TALAT

2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat  yaptığı konuşmada, “mobbing”in önemli bir konu olduğunu, “bezdirme ve yıldırma” anlamına geldiğini, bunun da bu şekilde anılması gerektiğini ifade ederek, bu konunun iyi anlaşılması için, anlamının Türkçe karşılığının iyi bilinmesi gerektiğini kaydetti.

Yasaların çok önemli olduğunu, ancak yasaları kimin yapacağının daha önemli olduğunu vurgulayan Talat, yasaların ülkede yürütme tarafından yapıldığını, Meclisin sadece onayladığını anlattı.

Örneğin çalışma ile ilgili bir yasayı Çalışma Bakanlığı’nın yapması gerektiğini, ancak kolay olmadığını ifade eden Talat, yürütmenin yasa yapmasının Anayasa’ya da aykırı olduğunu, çünkü Anayasa’ya göre yasaları Meclisin yapması gerektiğinin yer aldığını kaydetti.

Bu bilgiyi verdikten sonra parti başkanlarını bu konuyu ele almaya çağıran Talat, mobbingin bir işkence, suç, taciz, hakaret, baskı olduğunu, buna karşı da devletin engel koyup yasa yapıp ceza uygulamasını hayata geçirmesi gerektiğini kaydetti.

Talat, bunun yapılması ve örneklerinin paylaşılması durumunda, mobbingin ortadan kalkacağına inanç belirtti, uygulayanların da çekineceğini belirtti.

YORGANCIOĞLU

CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, semineri düzenleyen Kamu-Sen’i kutladı ve ülkede mobbingin her alanda en kötü şekilde uygulandığını söyledi.

“Ötekeleştirme” anlamına gelen “mobbing” ile ilgili bir yasa çıkarılmasında hem fikir olduklarını ancak yasanın değil, cezanın uygulamasının önemli olduğunu ifade eden Yorgancıoğlu, yasalardan ayrı insanın mobbing yapmaması için eğitime de büyük önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

İnsanların eğitilmesi durumunda mobbingin olmayacağını, bunu çevre ile ilgili bir örnek vererek destekleyen Yorgancıoğlu, bu konuda Milli Eğitim Bakanlığına büyük görev düştüğüne işaret etti.

ÇAKICI

Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı ise, ülkede cinsel, psikolojik şiddet, cinsel istismarın yaygın olduğunu, yaptığı araştırmada 10 insanın 9’unun psikolojik şiddete uğradığını söyledi.

“(mobbing) Kıbrıs’ın her yerinde yaygın bir şekilde vardır” diyen Çakıcı, askerde, üniversitelerde ve çalışma yerlerinde guruplar tarafından bunun görülebildiğini ifade etti.

“Biz psikololojik tacize uğrayan, fiziksel şiddete uğrayan ve cinsel tacize uğrayan bir halkız” diyen Çakıcı, mobbing konusunda Avrupa ve Türkiye’de cezalar uygulandığına dikkat çekerek “İlla ki önce (yasalar) Türkiye’de geçirilmesi gerekir ki burada da geçirilsin” dedi.

Ülkede yasaların çağ dışı kaldığını ve bir türlü güncelleştirilemediğini ifade eden Çakıcı, hükümetin mobbing gibi önemli bir konu ile ilgili düzenlenen seminerde müsteşar düzeyinde temsil edilmesini eleştirdi.

Çakıcı, “Hükümetin kuklası olmadığı için kenara itilen insanlar vardır” dedi.

DENKTAŞ

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, mobbing’in sadece işyerleri ve aile içlerinde değil ülke genelinde yaşandığını belirtti.

Ülkede muhalif partiden olduğu bilinen kesimlerin, resen vergi, mazbata veya baskılara maruz kaldığını savunan Denktaş, “Bu ülkede siyaset, hükümet edenlerin bir nevi yıldırma, kaçırtma aracı haline dönüşmüştür” denildi.

Denktaş, mobbingin yasa dışı hareket olarak yasalara dahil edilmesi konusunda siyasi partilere büyük görevler düştüğünü, bunun halledilmesi ile birçok konunun da halledilmiş olunacağını söyledi.

ÖZKARDAŞ

Kamu-Sen Özkardaş, mobbing’in “yıldır kaçır” anlamı taşıdığını söyledi.

Dünyanın pek çok ülkesinde mobbingin yasalarda suç olarak tanımlandığını, ancak ülkede mobbingin halen suç olmadığını kaydeden Özkardaş, KKTC’de mobbing’e uğrayanların sayısı azımsanmayacak kadar çok olduğunu, özellikle özel sektörde çalışanların mobbing’e daha çok maruz kaldığını kaydetti.

Son 3–5 yıl içerisinde kamu alanında çok daha fazla çalışanın da mobbinge mağdur kaldığını, sendikaya gelen şikâyetlerde gördüklerini savunan Özkardaş, ancak mobbingin yasalarla suç olarak tanımlanmadığından sendikanın elinin kolunun bağlı olduğunu söyledi.

Amaçlarının siyasi partilerin mobbing konusundaki görüşlerini dinlemek olduğunu kaydeden Özkardaş, “Devlet bugün çalışanına karşı mobbing uyguluyor. Torpil mekanizmasından tutun, adam kayırmadan tutun, rozete göre insana muameleden tutun, insanların kazanılmış haklarını elinden almak, toplu sözleşme haklarını iptal etmek, geçici statüde çalıştırarak geleceğini belirsiz bırakmak, göç yasasını yaparak insanları asgari ücrete mahkûm ederek insanları yıldırıp kaçırmaktadır” görüşünü savundu.

Özkardaş, hükümete mobbingi yasalara dahil etme çağrısında bulundu.

SEMİNER

Moderatörlüğünü Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Fransızca Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ayşegül Yaraman yaptığı seminer,  İş Psikologu Prof. Dr. Pınar Tanaz  tarafından sunuldu.

Kaynak: TAK