Hükümetin sadece kamuda çalışan hekim maaşlarına artış yapma kararı, memur ve öğretmen sendikalarını ayağa kaldırdı. Sendikalar, kendi içlerinde hükümetin bu kararını değerlendirecek

Ceren ÖZBİL

Hükümetin 2011'den önce işe giren doktorların maaşlarına bin 200 ve 2011'den sonra işe giren doktorların maaşlarına da 2 bin 200 TL artış yapma kararı, öğretmen ve kamu çalışanları sendikalarını ayağa kaldırdı.

Her ne kadar tüm kesimler tarafından doktorların maaş artışını hak ettiği düşünülse de sadece kamudaki bu meslek grubunun maaşına artış yapılacak olması tepkilere yol açtı.

Kamu çalışanlarının örgütlü olduğu Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS), konuyu değerlendirmek için bugün bir araya gelecek.

KIBRIS Gazetesi'ne konuşan Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şenel Elcil, sadece doktorların değil, kamudaki diğer çalışanların da böyle bir talebi olduğunu hatırlatarak, sadece hekim maaşlarının artırılması durumunda doktorlarla diğer çalışanların karşı karşıya getirilmesinin kaçınılmaz olacağı konusunda uyarı da bulundu.

KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan da Elcil ile benzer ifadeler kullanarak, “Göç Yasası” diye adlandırdıkları 47/2010 sayılı yasanın derhal iptal edilmesini savundu.

Bengihan: Diğer çalışanlar ne olacak

KTAMS Genel Sekreteri Güven Bengihan, doktorlara yapılması düşünülen artışın haklı bir durum olup, doktor maaşlarının gerçekten de aldıkları eğitim ve koydukları katkı ve hizmetin karşılığı olmadığını söyledi.

Ancak bu düzenlemenin Göç Yasası kapsamında doktorlara verilecek bir artış olmasının, 2011 sonrası işe

giren diğer öğretmen, memur, mühendis, veteriner ve buna benzer tüm kadrolardaki insanları doktorlarla karşı karşıya getireceğinden söz eden Bengihan, “ Şu anda bunu öyle bir gündeme getirdiler ki 2011 sonrası işe giren doktorların maaşlarına 2 bin 200 TL artış yapılacağı söyleniyor.  Ancak 2011 sonrası işe giren diğer çalışanlar ne olacak? Onların da maaşları düşüktür” dedi.

“Hepsinin maaşı düzenlemeli”

Bengihan, 2011 yılından sonra kamuda işe başlayan tüm çalışanların maaşlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi ve şöyle konuştu:

“Onların da maaşlarının iyileştirilmesi gerekir. Biz, doktorların maaşlarını kesinlikle sorgulayacak bir düşüncede değiliz. Onların almış olduğu eğitim, ortaya koymuş olduğu hizmet ve emek gerçekten de tartıştırılamaz.

Çarşamba akşamı da yönetim kurulu olarak yasada yapılan bu değişiklikle ilgili net düşüncelerimizi değerlendirip paylaşacağız”.

“Göç Yasası kaldırılmalı”

Genel olarak 2011 sonrası işe girenlerle ilgili KTAMS'ın tavrının net olduğunu belirten Bengihan, 47/2010

sayılı yasanın şu an kamuda çalışanlar arasında eşitsizlik yarattığı, işyerindeki verimliliği düşürdüğü apaçık ortadadır" dedi. Güven Bengihan şu ifadeleri kullandı:

“Bu nedenle şu an 2011 öncesi ve sonrası diye çalışanlar ikiye ayrılmış durumdadır. Çalışanlar arasında da ayrıcalıklı bir durum yaratıldı ve çalışanlar karşı karşıya getirildi.

Biz bu yasanın adını da geçmişte Göç Yasası diye koyduk. Bize göre bu yasa tamamen ortadan kaldırılmalıdır.

Başka türlü bir çözüm yapılması çok da etkili olmayacak. 2.14'lük bir refah artışı yapıldığı söylendi. Toplamda 7.86'nın üzerine 2.14 daha ilave edildi, 2011'den sonra işe girenler için. Denildi ki refah payıdır. Ama o yapılan 2.14 ile makas kapatılmadı. Aynı bile kalmadı. Aksine biraz daha açıldı. Çünkü en az 2.5 vermesi gerekirdi ki şu andaki makas farkı aynı kalsın. Onu bile yapamadılar.

Bize göre Göç Yasası tamamen ortadan kaldırılmalıdır ki bu durumdan, doktorlar da, öğretmenler de, bütün kamu çalışanları aynı şekilde mağduriyet yaşamasın”.

Elcil: Geçici önlemler, sorunu çözmez

KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, 47/2010 sayılı yani, kendilerinin “Göç Yasası” olarak adlandırdıkları yasaya en başından karşı çıktıkları hatırlattı ve o günlerde söyledikleri sıkıntıların daha sonra ortaya çıktığını ifade etti.

Hükümetin şimdi ise geçici önlemlerle sorunu çözmeye çalıştığını kaydeden Elcil, şunları kaydetti:

“Bu yasa yapılırken, biz bunu hep dile getirdik, ‘Gün gelecek, nitelikli doktor, nitelikli öğretmen devlete girmeyecek’ dedik. Çünkü bu verdiğiniz paralarla bu ülkede geçinmek mümkün değildir. Bunları hep söyledik, bizi dinleyen olmadı. Çünkü İrsen Küçük hükümetinin daha doğrusu Eroğlu hükümetinin aldığı talimat buydu. Bu yasayı geçirdiler.

Neticede söylediğimiz ortaya çıktı.  O günlerde bunların sıkıntı olduğunu, bu yasanın yürürlüğe girmesi nitelikli doktorun, nitelikli mühendisin, mimarın devlete girmesini engelleyeceğini dile getiriyorduk.   Söylediğimiz doğru çıktı. Haklı olmamayı isterdik.

Şimdi hükümet geçici önlemlerle bu konuyu aşabileceğini sanıyor. Yasanın geçtiği dönemde de ekonomik sıkıntı varsa bunun ağırlığını, sıkıntısını tüm çalışan kesimlere yansıtacak şekilde yapmanız lazım. Çünkü Rum kesiminde de bu yapıldı”.

“Güney'de benzer sıkıntılar yaşandı”

Adanın güneyinde de benzer sıkıntılar yaşandığına değinen Elcil, ancak orada alınan önlemlerle bu sıkıntıların aşıldığı söyledi.

Elcil, şöyle dedi:

“Örneğin yüksek maaş çekenlerden yüzde 29'a kadar varan oranlarda kesintiler yapıldı. Aşağıya giderek daha düşük miktarlarda kesintiler yapıldı. Şu anda da ekonomik sıkıntı güneyde belli oranda aşıldı.

Bizde, 2011'den sonra işe girenlerden kesintiler yapılarak bu düzenlemeye gidilmesi zaten yanlıştı. Biz bunları sürekli söyledik, eylem yaptık, dinleyen olmadı. Sonunda biz haklı çıktık.

Şu anda hükümet kamuda çalışan özellikle hekim bulmakta sorun yaşıyor. Bunu da göstermelik olarak yaptığı bir takım düzenlemelerle aşabileceğini düşünüyor. Bize göre yanlıştır yapılan. Burada hükümet edenlerle, mecliste olan siyasi partiler bir araya gelip, nasıl bir daha düzgün bir maaş düzenlemesi yapabiliriz diye arayış içine girmelidirler ”.

“Sadece doktorlar için önlem almak yeterli değil”

Elcil, sıkıntıları aşmak için sadece doktorlar için önlem almanın yeterli olmadığını söyledi ve diğer kesimlerin de bu konuda talebi olduğunu hatırlattı. Şener Elcil, şöyle devam etti:

“Doktorlara yapacakları bir düzenleme yeterli değildir. Diğer kesimlerin de bu konuda talepleri vardır. Doktora vereceksiniz, peki öğretmeni, devlet işçisini, memurunu ne yapacaksınız. Böyle bir ayrım yapılması doğru değildir. Doğru olan ortak bir maaş ıskalasının tekrardan yapılması ve düzenlenmesidir.

Bu arada emeklilerle de ilgili tedbir alınması gerekir. Çok yüksek emekli maaşı alan kesimler vardır. Bu doğru bir yaklaşım değildir. Korkunç boyutta bir tarafta birileri maaş alıyor, diğer tarata ise çalışan, o emeklinin aldığının dörtte birini almıyor.

Çelişki buradadır. Bunun da oradan kaldırılması gerekir. Toplamı itibariye tasarruf tedbiri gerekiyor devletin bütün harcamalarına. Bunun için bizim 24 maddelik bir önerimiz vardı. Bu tedbirler alınmazsa, alınacak olan tedbirlerin hepsi havada kalacaktır.

24 maddelik tedbir paketimizin içinde müşavirler meselesi de yer alıyor. Ancak hükümet yetkilileri, önlem almak yerine, hala müşavir çıkarmaya devam ediyor. Ciddi bir israf var.

Maaş düzenlemeleri arasında bir fark olması doğaldır. Bugün hakimler, doktorlar, öğretmenler, memurlar, giden bir hiyerarşi var. Bugün doktor olmak için 12 yıl eğitim almanız gerekiyor. O yüzden doktorların iyi bir maaş alması kadar doğal bir şey olamaz. Ancak doktorlar maaş artışı alırken, 2011'den sonra işe giren öğretmenlere ya da memurlara artış verilmemesi doğru değildir”.

Kıbrıs