Kıbrıs Türk Orta eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), “Fakirleşme ve toplumsal yok oluşa karşı mücadele” adı altında geçen hafta düzenlediği eylemin ardından bugün yine Cumhuriyet Meclisi önünde eylem yaptı.

KTOEÖS kurullarının üyelerinin katılımıyla gerçekleşen eylemde “Nüfusunu Bilmeyen, Parası Olmayan, Kurumlarını, Eğitimini Yönetmeyen, Eşitliği Elinden Alınan Toplumun Ekonomisi Göstermelik Önlemlerle Kurtulamaz” yazılı pankart açıldı.
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem tarafından okunan basın açıklamasında, eylemleri “susmayacakları ve seyirci kalmayacaklarını göstermek için” düzenledikleri kaydedildi.

Açıklamada, halkın satın alma gücünün gerilemesi, Türk Lirası’nın kullanılmaması ve bazı kurumların atamalarının dışarıdan yapılması öne çıkarıldı. Ekonomik krizden dolayı ihtiyaç duyulan paranın emekçi sınıfa yönelik tedbirlerle giderilmeye çalışılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.

Açıklamada şu önerilere yer verildi:

“Zamlar geri alınmalı; Euro para birimine geçilmeli; mKamu çalışanların maaş ve ücretlerini belirleyen 2011 de hayata geçirilen yasa geri çekilmeli; Vakıflar İdaresi, Merkez Bankası ve Sivil Savunma Teşkilatı yönetimi ve bütçesi Kıbrıslı Türkler tarafından yapılmalı; Değerinden aşağıya verilen kamusal mülkler geri alınmalı:Nüfus akışı durdurulmalı; Vergi reformu yapılmalı, kayıt dışılık önlenmeli; Zenginden daha fazla vergi alınmalı; Kamu reformu ile kamu çalışanlarına gerçek bir liyakat, demokratik denetim getirilmeli, siyasi tahakküme son verilmeli; Kamusal eğitim ve sağlık hizmetleri parasız hale getirilmeli; Adada çözümü sağlayacak adımlar atılmalı; Cumhurbaşkanı ve Hükümet bu konuda strateji belirlemeli.”

KTOEÖS’ün uzun zamandır “dönüştürme çalışmalarına, göçe zorlanmaya, toplumsal yok oluşa karşı mücadele” verdiği kaydedilen açıklamada, “İnsanca yaşayabileceğimiz bir ülke için, kendi kendimizi yönetmek, toplumsal yok oluşa dur demek, çözüm ve kalıcı barış için mücadelemizi bir kez daha ortaya koyar, emek kavgasına devam edeceğimizi, pahalılığa, zamlara, fakirleştirilmeye seyirci kalmayacağımızı, susmayacağımızı bir kez daha haykırırız” denildi.