Eski Başbakanlardan Cumhuriyetçi Türk Partisi Birleşik Güçler (CTP-BG) Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, henüz kriterlerin görüşülmeden başlayan tartışmaları “yaygara koparmak” olarak ifade ederek, ülkede son dönemde “maskeli goncolozlar” adını verdiği bir yaygara çıkarma ekibi türediğini belirtti.

Güney’de son dönemde özellikle “Dimopulos” kararıyla ilgili önemli bir bilgilendirme çalışması olduğuna dikkat çeken Soyer, bu kararın acilen tercüme edilerek Kuzey’de de okunması ve anlaşılması gerektiğine vurgu yaptı.

Uzun bir süre ülkede Türkiyeli/Kıbrıslı ayrımı yapılmaması için mücadele verdiklerini hatırlatan Soyer, şimdi bu kesimler üzerinden politika yapmaya çalışanlarla ilgili “Siyasi maksatlarla ilgili vatandaş yapılırsa bu esası yeniden tartışma noktasına getirmiş ve kazanımı kaybetmiş olursunuz.” dedi. ADA TV’de Gözde Bekir’in sunduğu Günaydın Ada programına konuk olan CTP-BG Milletvekili Ferdi Sabit Soyer, Güney’de başpiskoposun açıklamalarını ya da kilisenin açıklamalarını referans alarak Kuzey’de tartışma çıkaran kesimlere tepki gösterdi.

“LİDERLER ORTAK AÇIKLAMA YAPMALI”

Son günlerde tartışma konusu olan mülkiyetle ilgili önemli yorumlarda bulunan Soyer, müzakere sürecinin umut verici ve yapıcı bir aşamaya dönmesinin birçok kesimi tedirgin ettiğini bu nedenle tartışmalar çıkarıldığını söyledi. İki liderin bu süreçteki en büyük sıkıntısının bilgi vermemek ve bu durumu abartmak olduğunu ifade eden Soyer sözlerini şöyle sürdürdü:

“İki liderin burada bence en büyük sıkıntısı bilgiyi verememek ve bilgileri fazla abartmış olmalarıdır. Dolayısıyla iki lider belli zaman dilimlerinde üzerinde görüştükleri konularla ilgili yine kendilerinin müşterek bir şekilde tartışarak, topluma belli mesajları verecekleri bir atmosferi sağlamaları gerekiyor. Ortak açıklama yapmalarıysa bu işi daha da perçinleyecek noktayı getirebilecektir.”

“ÖNCE KRİTERLERİ GÖRELİM”

Henüz kriterlerin görüşülmemesine ve liderlerin bu konuda net açıklamaları olmasına rağmen ortalıkta feveran eden bir kesim olduğunu belirten Soyer bu durumu eleştirdi:

“Yalanın arkasına saklanarak ve kışkırtarak bir şeyi engellemeye çalışmak değil, çözüme gerçekten karşıysanız gerçeği ortaya koyarak kendi prensipli tutumunuzu orta yere koyarak bir şeye karşı çıkmanız gerekiyor. Bu bakımdan hadise budur. Bu komisyon görüşüldü ve bitti ama mülkiyetle ilgili kriterler henüz görüşülmedi ve açıklanmadı daha. İnsanlar görüşülmeyen konularla ilgili fermanlar, romanlar yazıyor. Liderler toprakla ve mülkiyetle ilgili kriterleri görüşmedik fakat bütün yaygara iki liderin görüşmediği konulardan çıkıyor.”

“MASKELİ GONCOLOZLAR VAR”

Bu kesimleri maskeli “goncolozlar” olarak ifade eden Soyer, goncolozların hem Kuzey’de hem de Güney’de olduklarını söyledi:

“Adam diyor ki artık çözümden yana olanlar çözüme karşı olanlar diye bir tanımlama yapılamaz. Hiç kimse bizi böyle suçlayamaz. Ama Rum tarafının lakırdılarını söylemeyenler ya da Rumlar bunu istiyor çözüm diyenler, tanımlama yaparak adam kendisini ötekileştirme beni diyen, ötekileştirmeyi bırakın kapıdan pencereden atmaya çalışıyor. Şimdi maskeli goncolozlar da çıkmaya başladı.”

“DİMUPULOS KARARI ACİLEN BİZDE DE TERCÜME EDİLMELİ”

Güney’de son dönemde özellikle Dimopulos kararıyla ilgili önemli bir bilgilendirme çalışması olduğuna dikkat çeken Soyer, bu kararın acilen tercüme edilerek Kuzey’de de okunması ve anlaşılması gerektiğine vurgu yaptı.

Soyer şunları söyledi:

“Güney Kıbrıs’ta bir kısım yayın organları son zamanlarda Dimopulos davasıyla ilgili esaslarını yayınlamaya başladı. Yayınlanan esaslar, kullanıcının hakları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilmiş karar. Peki bu kararı Kıbrıs Türk tarafından kim biliyor? Dimopulos kararının Türkçe tercümesi yapılması ve basın organlarında AİHM’nin bu konuya dair oluşturduğu kanaat ve karar prensiplerini topluma paylaşmak ve bilgi vermek gerekiyor. Bu konu uzun zamandır ihmal ediliyor.”

“KIBRISLI/TÜRKİYELİ ÜZERİNDEN POLİTİKA YAPILMASI SON DERECE YANLIŞ”

Uzun bir süre ülkede Türkiyeli/Kıbrıslı ayrımı yapılmaması için mücadele verdiklerini hatırlatan Soyer, şimdi bu kesimler üzerinden politika yapmaya çalışanlara da tepki gösterdi.

Soyer şöyle dedi:

“BM’nin kararıyla yapılan referandumla müteşekkir vatandaşlarımızdan oluşan seçmen listeleriyle geleceğimizi belirleme hakkına sahip çıkmak için oy kullandık. 74’ten sonra vatandaş olan insanları listelerimizin içinde adayı belirleme hakkına sahip insanlar olarak evrensel camiaya kabul ettirdik. Şimdi vatandaşlık konusunda bu topraklarda yaşayan senelerdir emek veren hayatı paylaştığı ortak kaderi şekillendirdiğimiz insanlarımızla ilgili olarak, siyasi maksatlarla vatandaş yapılırsa bu esası yeniden tartışma noktasına getirmiş ve kazanımı kaybetmiş olursunuz.”

“BAŞPİSKOPOS’UN AÇIKLAMALARINA KALMADIK”

Güney’de başpiskoposun açıklamalarını ya da kilisenin açıklamalarını referans alarak Kuzey’de tartışma çıkaran kesimlere tepki gösteren Soyer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Başpiskoposun söyledikleri beni belirleyecekse denize düşüp, kaybolayım. Bu nasıl bir mantıktır Allah aşkına? O mu üstün? O mu belirleyecek beni?”

Star Kıbrıs