1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. ÖNCELİK, YERLİ İŞ GÜCÜNE VERİLMELİ!
ÖNCELİK, YERLİ İŞ GÜCÜNE VERİLMELİ!

ÖNCELİK, YERLİ İŞ GÜCÜNE VERİLMELİ!

Öncelik, yerli iş gücüne verilmeli

A+A-

Bazı sivil toplum örgütü temsilcileri, hükümetin çalışma izinlerine sınırlama getirileceği yönündeki açıklamasını olumlu bulmakla birlikte, planlı bir çalışma gücünü iş hayatına katma konusunda da, bir an önce çalışmaya başlaması gerektiğini belirtti.

Deniz ABİDİN

Hükümet ülkeye çalışma izniyle gelen kişilerin, 5 yılı geçmeden ülkelerine geri dönmeleri ve gerekirse belli bir aralıktan sonra geri gelmeleri konusunda atım atmaya hazırlanıyor. Hükümet, çalışma izniyle ülkede bulunanların 5 yılı geçtikten sonra vatandaşlığa başvurma hakkı doğduğunu, bu sayede yurttaşlık sayısının da bu şekilde arttığına dikkat çekti. 

Çalışma izinlerinde getirilecek olan bu sınırlamayı bazı sivil toplum örgütü temsilcileri olumlu bulmakla birlikte, planlı bir çalışma gücünü iş hayatına katmanın, çalışma izinli olarak ülkeye gelecek olan kişilerin kayıtlı olarak ihtiyaç doğrultusunda getirilmeleri için çalışma yapılmasının elzem olduğunu vurguladı. 

 

DEV-İŞ Başkanı Felek: Ucuz iş gücünün önüne geçilmeli

DEV-İŞ Başkanı Hasan Felek, hükümetin aldığı kararla vatandaşlığa ne kadar sınırlama getirip getiremeyeceğinin şu an itibarıyla bilinmemekle birlikte, mevcut durumla demokratik yapının bozulduğunun yıllardır söylenmekte olduğunu belirtti. Felek, vatandaşlık politikasıyla ucuz iş gücünün paralel gittiğinin ve Türkiye’den gelen insanların siyasetçiler tarafından ezilip sömürüldüğünü kaydetti. 

Felek, demokratik hukuk devleti olan bir ülkede, vatandaşlıkların nasıl verildiğinin yasa ve hukukla belirlenmiş olduğunu belirterek, hükümetten vatandaşlık politikasını net ve değiştirilmeyecek bir hale getirmesini, siyasetin tekelinden alınmasını, bakanların iki dudağı arasında olmamasını istediklerini kaydetti. 

 

“Vatandaş olmak için değil, çalışmak için geliyorlar”

Hasan Felek, ülkeye gelen insanların vatandaş olmak için değil, çalışmak için geldiğine dikkat çekerek, yaratılan koşullar neticesinde 15 yıl ülkede yaşayanların vatandaş yapılmazken, dün gelenlere ise bir günde vatandaşlık verildiğini belirtti. 

Felek, istisnai vatandaşlıklar adı altında vatandaşlıklar verildiğine dikkat çekerek, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını kaydetti. Felek, vatandaşlık politikalarının uluslararası hukuka, insan haklarına uygun olması gerektiğini söyledi. 

Felek, sözlerini şöyle sürüdürdü: “5 yıllık süre dünyanın birçok ülkesinde uygulanan bir süredir. 5 yıl sonunda çalışma izinli ülkesine geri döner. O alanda ihtiyaç duyulması halinde yeniden çağrılır ve geri gelir. Vatandaşlığın, ucuz iş gücü anlayışının sonucunda bir takım istismarcı politikalar sayesinde olması kabul edilebilir değildir. Beyaz kimlik kartı, 5 yıl sonunda çalışma izninin uzatılmaması gibi tedbirler olumludur. En azından çalışmaya gelenler bir takım bürokratik işlemlerle uğraşmak zorunda kalmazlar, görevleri bittiği zaman ülkelerine geri dönerler.”

 

KTEZO Koordinatörü Tulga: Çalışma gücü iş hayatına katılmalı

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası(KTEZO) Koordinatörü Hürrem Tulga ise, buna benzer bir yasanın daha önce Meclis’in gündemine geldiğini ve bu önerinin 4 yıl olduğunu, çeşitli tartışmalardan sonra da kabul edilmediğini hatırlattı. 

Tulga, yeni hükümetin bu konu üzerinde çalıştığını belirterek, çalışanın 5 yıl süre geçmesi durumunda vatandaşlık hakkının doğduğunu, buna bir önlem almak istenildiğini belirtti.

 Tulga, burada esas olan konunun çalışma gücünü iş hayatına katmak olduğunu söyleyerek, bunun arayışı içinde de paralel olarak çalışılması gerektiğini kaydetti. Tulga, iş gücünün planlanmasının önemli olduğunu ifade ederek, iş gücünü yerel kaynaklardan sağlamak üzere bir politika oluşturulmasının esas olduğunu söyledi. Tulga, bu önlem alınmadığı için her geçen gün çalışmak için Ada’ya gelen sayısının arttığını belirterek, şöyle devam etti, “Pakistan’dan, Türkmenistan’dan ucuz iş gücünden dolayı gelen işçi sayısı katlanarak artıyor. Üniversitelerin, eğitim sisteminin tekrar gözden geçirilip iş gücünü karşılayacak bir planlamanın yapılması esastır. Bu konu üzerinde hükümet aldığı kararla birlikte paralel olarak çalışmalıdır.”

 

TÜRK-SEN Başkanı Bıçaklı: İhtiyaca göre işçi gelmeli 

TÜRK-SEN Başkanı Aslan Bıçaklı da diğer ülkelerde olduğu gibi KKTC’de de iş gücüne ihtiyaç olması durumunda, hangi iş kolunda ne kadar ihtiyaç olduğunun tespit edilerek ihtiyaç oranında işçi getirilip çalıştırılabileceğini söyledi. Bıçaklı, örneğin ülkede 50 sıvacıya ihtiyaç olması durumunda devletin çalışma bakanlığı kontrolünde getirilebileceğini kaydetti. Bıçaklı, açığın ancak bu şekilde kapatılabileceğine dikkat çekerek, ülkeye her gelen işçinin 8 sene  çalıştı diye vatandaş olma hakkına sahip olmaması gerektiğini belirtti. 

Aslan Bıçaklı, çalışma izniyle gelen işçinin mutlaka kayıt altında olması gerektiğine dikkat çekerek, “Bu şahısların sosyal fonları yatırılmış olacak ve ülkedeki asgari ücretin altında çalıştırılmayacaklar” dedi.

Bıçaklı, şunları söyledi, “İşveren çalışma izninden kurtulsun diye bir partiye yanaşarak işçileri vatandaş yapma gayreti içine giriyor. 

Bu durumda vatandaş yapılan binlerce insanla ülkenin yapısı bozuluyor. Çalışma izinli olarak ülkeye gelecek olan kişiler kayıtlı olarak ihtiyaç doğrultusunda gelmelidirler. Ortada 5-8-10 yıl meselesi aslında yoktur. Ne kadar ihtiyaç varsa o kadar süre çalıştırılabilir. İlla ki vatandaş yapılmak istenmiyorsa bunun çaresi vardır. 

Örneğin bu ülkede yıllardır beyaz kimlik konuşuldu. Beyaz kimlikle de hükümetin ifade ettiği gibi seçme seçilme hakkı vermeden bu konu halledilebilir. 5 yıl sonra ülkesine dönsün ve bir hafta sonra yine gelsin demeye de gerek yoktur.”

Bıçaklı, “Ülkenin çalışma hayatına katkı amaçlı belirli sektörlerde çalışana ihtiyaç olabilir. 

Kayıt altında devletin kontrolünde işçi getirilebilir. Ancak bugün üniversitelerde kayıtlı görünüp ucuz iş gücünden yararlanıp işçi statüsünde çalışanlar var.

 Öğrenci olarak gelen öğrenciliğini yapacak, çalışma için gelecek olan da Çalışma Bakanlığı’ndan geçecek” diye konuştu. 

 

İnşaat Taşeronlar Birliği Başkanı Amca: Hükümetin kararı isabetli bir karardır

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca ise hükümetin kararın kesinlikle doğru bir karar olduğunu belirterek, Başbakan Erhürman’ın üniversitede öğretim görevlisiyken İnşaat Taşeronları Birliği’yle bu yönde bir seminer için bir araya geldiğini ve bu konunun da o gün gündeme geldiğini söyledi. Amca, o nedenle bu kararın çok isabetli olduğunu ifade ederek, bunun  gelişmiş ülkelerde uygulanmakta olan bir yöntem olduğunu kaydetti. Amca, ülkeye işçi olarak gelenin belli bir sürenin sonunda çıkış yaptığını, mevcut 90 günün ise fazla olduğunu belirtti. 

90 günü 50 gün ile sınırlamanın daha doğru olacağını söyleyen Amca, günün sonunda çalışma izninden dolayı vatandaşlık hakkı kazanılmaması gerektiğine dikkat çekti. Amca, çalışma izniyle ülkeye gelecek olanların belli bir plan çerçevesinde gelmesi konusunun da ciddi bir konu olmakla birlikte, bu konu üzerinde de çalışılmaya başlanması taraftarı olduğunu belirtti.

 Osman Amca, Çalışma Bakanlığı’nda iş sağlığı ile ilgili acil önlem komitesi kurulduğunu ifade ederek, Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronlar Birliği’nin de bu komitede yer aldığını söyledi. 

 

Osman Amca, “Bu konuların artık bu komite içinde tartışılmaya başlanması gerekmektedir. Hangi sektöre ne kadar işçi istenildiği yönünde planlama yapılarak kalifiye eleman olarak ülkeye bu yönde işçi getirebilir. Bunun dışında size külfet olur ve istenilen amaca ulaşmazsınız” dedi.

 

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Aysal: Planlama önemlidir

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Seran Aysal da vatandaşlıklar konusunda kısıtlama getirilmesi taraftarı olduğuna vurgu yaparak, çalışma izniyle ilgili gelecek olan sınırlamanın da gelecek olan işçinin niteliğiyle ilgili olması gerektiğini söyledi. 

Aysal, ülkede kalacak olanın vasıfsız işçi statüsünde olmasının önemli olmadığını, beş yılın sonunda gitmesi durumunda yerine gelecek olan başka bir emekçinin onun işini kaldığı yerden devam ettirebileceğini kaydetti. Aysal, alanlara göre insanların yetiştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, özellikle fabrikalar gibi üretim tesisleri için bunun önemli olduğunu söyledi.

Aysal, “5 yıl sonunda hizmet eden kişi işleri yoluna koyma noktasına geldiğinde,  sen git de başkası gelsin demek de bütün sürecin sil baştan başlaması demek olacak. Bu da iş açısından büyüme noktasında bize sıkıntı yaratır. 

 

Bu nedenle planlama çok önemlidir. Yönetici statülerine ve işlerin ana koordinasyonunu sağlayacak kişilerde kendi iş gücümüzü yaratmalıyız. Dolayısıyla bu açık, 5 yılda bir değişecek kişilerle size bir fayda sağlamaz” dedi.

Yeni Bakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.