1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. POLİS: SUÇU KISMEN KABUL ETTİLER
POLİS: SUÇU KISMEN KABUL ETTİLER

POLİS: SUÇU KISMEN KABUL ETTİLER

Polis: Suçu kısmen kabul ettiler

A+A-

DEM-YAK’ın Gazimağusa Şubesi’nden kaybolan, yaklaşık 1 buçuk milyon TL olayı ile ilgili olarak şubenin 3 çalışanı gözaltına alındı ancak çıkarıldıkları mahkemede teminatla serbest bırakıldı
 
Ahmet İLKTAÇ - Sedef BOŞNAK

Devlet Memurları Yardımlaşma Kooperatifi’nin (DEM-YAK) Gazimağusa Şubesi’nden kaybolan, 1 milyon 584 bin 715 TL 55 kuruş ile ilgili olarak kooperatifin Gazimağusa Şubesi çalışanları, biri KAMU- SEN Başkanı Mehmet Özkardaş’ın eşi olan Şerife Özkardaş, Münüse Vural ve Selvet Önüral tutuklandı.

Teminat maksatlı mahkeme huzuruna çıkarılan 3 zanlı da 20’şer bin TL nakdi teminat yatırıp, lehlerine KKTC vatandaşı 2’şer kefilin imza ettiği 100’er bin TL’lik kefalet senedi karşılığında yargılanacakları güne kadar teminatla serbest bırakıldı. Mahkemede tanık olarak konuşan polis çavuşu Erten Hoca, zanlıların suçu kısmen kabul ettiğini öne sürdü.

Soruşturma kapsamında 3 zanlı da dün sabah saat 10.30 sıralarında evlerinde yapılan aramanın ardından polis araçlarında ayrı ayrı Gazimağusa Polis Müdürlüğü’ne getirildi.

Zanlılar yaklaşık 4 saatlik sorgulamalarının ardından saat 14.30 sıralarında davanın seyrine etki edemeyecekleri için aleyhlerine getirilen “Sahte resmi belge düzenleme ve tedavüle sürme”, “Müstahdem tarafından sirkat” ve “Hesaplarda hile yapma” davalarında hazır bulunmalarını sağlamak maksadıyla teminat amaçlı Gazimağusa Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Hazal Mullacuma’nın huzuruna çıkarıldı.

Gazimağusa Kaza Mahkemesi Ceza Davaları Yargıcı Hazal Mullacuma’nın huzurunda görüşülen dünkü teminat duruşmasında İddia Makamı Başsavcılık adına davayı yürüten Savcı Hasan Çaltılı, Polis Genel Müdürlüğü’ne (PGM) bağlı Mali Suçlarla Mücadele Amirliği’nde görevli polis çavuşu Erten Hoca’yı tanık olarak dinletti.

Tanık polis, Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nin Devlet Memurları Yardımlaşma Kooperatifi (DEMYAK) şirketinden yapılan 2009 ile 2016 yılları arasındaki denetim sonucunda 1 milyon 584 bin 715 TL 55 kuruşluk bir açık olduğunu belirlediğini söyledi.

Polis çavuşu Erten Hoca, Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nin zanlı olan çalışanlardan açık ile ilgili olarak izahat istediğini, çalışanların ise açık konusunda açıklayıcı bir izahat verememeleri nedeniyle durumun kendilerine rapor edilmesi üzerine soruşturma başlattıklarını kaydetti.

Erten Hoca, yapılan soruşturma çerçevesinde bugün (dün) zanlılar aleyhlerine başlatılan soruşturma ile ilgili olarak Gazimağusa Polis Müdürlüğü’ne celp ettiklerini ve zanlı 1 Şerife Özkardaş ve zanlı 2 Münüse Vural’ın verdikleri gönüllü ifadede suçlarını kısmen kabul ettiklerini ve zanlıların meblağla ilgili olarak da açıklayıcı bir konumda olmadıklarının tespit edildiğini bildirdi.

Zanlılar aleyhine soruşturmanın yeni başladığını, ancak zanlıların soruşturmaya müdahale etme şansları bulunmadığını ifade eden Hoca, bu nedenle de zanlıların mahkemenin uygun göreceği bir teminatla serbest bırakılmalarını talep etti.

Savcı Hasan Çaltılı’nın sorularını yanıtlayan meselenin tahkikat sorumlusu polis çavuşu Ertem Hoca, meselenin kendilerine yaklaşık 2 hafta önce rapor edildiğini belirtti.

Ertem Hoca, 2 haftalık süre içinde de emarelerin Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nden teslim alınması ve hesaplar üzerinde yüzeysel incelemeler çerçevesinde tahkikata başlandığını söyledi.

Şirkette zanlıların dışında başka çalışan olmadığını ve meseleye başka etki edebilecek tanık olmadığını ifade eden Hoca, mesele ile ilgili her şeyin Kooperatif Şirketler Mukayyitliği ve kendileri tarafından teslim alındığını dile getirdi.

Tahkikat sorumlusu, söz konusu 1 milyon 584 bin 715 TL 55 kuruş meblağı Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nde görevli müfettişinin tespit ettiğini bildirdi.

Söz konusu para ile ilgili bir araştırmaları olduğunu ve araştırmalarında paranın nereye gittiği yönünde tespitte bulunamadıklarını anlatan polis çavuşu, ancak hesaplar üzerinde oynandığının bariz bir şekilde görüldüğünü ve açık olduğunun kesin olduğunu kaydetti.

Zanlı 3 Selvet Önüral’ın ifade vermediğini ancak beyanı olduğunu ve beyanında kendisinin muhasebeci olduğu ve şirketteki nizamın uyuşumunu ve kooperatifin girdi çıktılarını kendisinin yaptığını aktardığını söyleyen Hoca, zanlıları “Sahte resmi belge düzenleme ve tedavüle sürme”, “Müstahdem tarafından sirkat” ve “Hesaplarda hile yapma” suçlarından mahkeme huzuruna getirdiklerini açıkladı.

Tanık polis çavuşu Erten Hoca Savcı’nın sorularına verdiği cevapların devamında; şunları anlattı:

“Sahte resmi belgeler, bilgisayar tarafından hesaplarda hile yapıldıktan sonra sahtelenip Kooperatif Şirketler Mukayyitliği’nde açığın fark edilmemesi için kasanın uyuşumu sağlanması esnasında şirketler mukayyitliğine sunulan belgelerdir. Bu sahte belgeleri hangi zanlının sunduğu yönünde tam tespitimiz yoktur. Çünkü her 3 zanlı da bu belgeleri sunar. Söz konusu açıktan her 3 zanlının da haberi vardır.”

Zanlıların konu ile ilgili beyanlarının 2009 yılında çekmiş oldukları 200 bin TL paranın çekmeceden kaybolduğu yönünde olduğunu anlatan Erten Hoca, zanlıların o dönemde paranın kaybolduğu yönünde polise herhangi bir şikâyette bulunmadıkları ve polis kayıtlarında da böyle bir olayın yaşandığı yönünde kayıt bulunmadığını bildirdi.

Zanlı 1 Şerife Özkardaş ve zanlı 2 Münüse Vural’ın avukatı İbrahim Demirtaş’ın sorularını da yanıtlayan polis çavuşu Erten Hoca, zanlıların ifadelerinin paranın çaldıkları konusunda olmadığını, hesaplarda nasıl hile yapıldığı, kasa oluşumunu nasıl yaptıkları konusunda olanları anlattıklarını söyledi.  Avukat İbrahim Demirtaş ise müvekkillerinin ifadelerinde hesaplarda hile yapıldığı ve kasa oluşumu nasıl yapıldığı konusunda tahkikat memurunun anlattıklarını doğru olmadığını iddia etti. Zanlı 3 Selvet Önüral’ın avukatlığını üstlenen Hürmüs Alçıner ise teminat talebine itiraz etmedi.

Yargıç Hazal Hacımulla ise, meselenin olgularına değindikten sonra, zanlıların methalder olduğu suçların ciddi suçlar olup Ağır Ceza Mahkemesi yetkisine girdiğini belirtti. Hazal Mullacuma, ilk nazarda zanlılar aleyhindeki ithamı destekleyen şahadetlerin bulunduğunu ve huzurundaki şahadet ışığında ilk bakışta zanlıların mahkum olma ihtimallerinin bulunduğunu bildirdi. Mullacuma, zanlıların söz konusu suçlardan mahkum olmaları halinde ciddi meseleler olması nedeniyle ilk nazarda hürriyetlerini bağlayıcı türden bir ceza olabileceğini de göz önünde bulundurduğunu açıkladı.

Yargıç Hazal Mullacuma, zanlıların davaları görüşülünceye değin hazır bulunmalarını temin etmek maksadıyla KKTC dışına çıkmaktan men ederek, tüm kimlik ve seyahat belgelerini polise teslim etmelerini emir verdi.

Hazal Mullacuma, ayrıca zanlıların 20’şer bin TL nakdi teminat yatırmasına ve zanlıların lehine KKTC vatandaşı muteber 2 kefilin 100’er bin TL meblağlı kefalet senedi imza etmeleri karşılığında serbest bırakılmalarını emretti.

Mullacuma, zanlıların teminat şartlarını yerine getirmemesi halinde yerine getirinceye değin her halükarda 3 ayı geçmemek üzere hükümsüz tutuklu olarak merkezi cezaevinde muhafaza edilmeleri direktifi verdi.

Öte yandan KAMU-SEN Başkanı Mehmet Özkardaş hem poliste, hem de mahkemede eşi Şerife Özkardaş’ı bir an olsun yalnız bırakmadı.

Kıbrıs

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.