Rum Ombudsman Eliza Savvidu, refakatçisi ya da ailesi olmadığını söyleyen 3’ü kız 8 yabancı çocuğu yabancı uyruklu çocuğun Rum Sosyal Yardım Dairesi tarafından “yetişkin” addedilip, esirgeme yurdundan atıldığını ve kaderlerine terk edildiğini açıkladı.

Politis, “Şüphecilik ve İnsafsızlık... Muhtemelen İnsan Kaçakçılığı Kurbanı 8 Genç, Devlet Tarafından Kaderine Terk Edildi” başlıklı haberinde, Savvidu’nun yabancı uyruklu 8 çocuk hakkında düzenlediği rapora yer verdi.

Habere göre, refakatçisiz çocuk olduklarını beyan etmelerine karşın, devlete ait esirgeme kurumlarında çocuklara “şüpheci ve insafsız” davranıldığını belirten Savvidu, “Yetkili devlet makamları bu çocukları görünüşlerinden dolayı yetişkin addetti. Kurum kuralları uygulanmadığı için bu çocuklar geç saatlere kadar dışarıda kaldı, sigara-alkol kullandı” vurgusu yaptı.

Refakatçisiz çocuk olduklarını beyan ettikleri için aksi ispatlanana kadar rehabilitasyondan ve çocuk haklarından yararlandırılmaları gerekmesine karşın ‘vasilerinin’ pedagoji uygulamak yerine sadece, kurallara uymazlarsa başlarına gelecekler karşısında uyarıldıklarına dikkat çeken Savvidu, 8 çocuğun, gerçek yaşlarının, beyan ettikleri yaşlar mı olduğunun saptanması için tıbbi testlere tabi tutulduklarını ancak prosedür hakkında kendilerine hiçbir şey söylenmediğini; test için verdikleri rızanın da geçerli olmadığını vurguladı.

Eliza Savvidu, test sonuçlarının bildirilmediği ve itiraz hakkı da tanınmayan çocukların devlet yurtlarından çıkarıldığını; yurtlarda kaldıkları süre içerisinde siyasi sığınma başvurularının ve insan kaçakçılığı kurbanı oldukları iddialarıyla ilgili araştırmanın sonuçlandırılamadığını ve bundan dolayı çoğunun uluslararası koruma sisteminden “kaybolduğunu” belirtti.

Raporda, devletin sığınma biriminin, uluslararası koruma verilmesini kabul etmesine karşın 5 erkek çocuğun Rum devlet birimleriyle irtibatı kopardığı ve yasadışı çevreler tarafından Güney Kıbrıs dışına çıkartılmış olabileceği kaydedildi.

Köfünye’deki merkezde kalan ve insan kaçakçılığı kurbanı olduklarını söyleyen 3 kızdan 2’sinin de bu merkezi terk ettikleri; şu anda devlet vesayeti altında olmadıklarını ve yeniden insan kaçakçılığı kurbanı olma tehlikesiyle karşı karşıya bulundukları belirtildi.