İskele Boğaz’daki kaçak yapılar hakkında mahkemenin 2004’te aldığı yıkım emri kararı, mal sahiplerinin tüm itirazlarına rağmen, 12 yıl sonra uygulandı

Hüseyin ÇİÇEK
İskele Boğaz’da, Mehmet Erülkü’ye ait olan ve 2004 yılında mahkemenin yıkım emri aldığı kaçak yapıların bazıları  dün sabah 04.30’da belediye ekiplerinin ani operasyonu sonucu yıkıldı.
Geriye kalan ve tartışma konusu olan diğer binalar için ara emri alınarak yıkımı durduruldu. Yıkımın mesai saati başlamadan saat 04.30 da gerçekleşmesi üzerine yapıların sahibi Mehmet Erülkü ilginç iddialarda bulundu.

Boğaz’da tam bir ‘Şafak operasyonu’ havasını veren yıkımda 64 tane belediye personelinin yanında yüzü aşkın polisin katıldığı yıkım saat 04.30 sıralarında başladı.
İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu da olay yerine gelerek yıkımı izledi. Mahkeme kararı olan yapıların yıkılmasının ardından ekiplerin yıkmak istediği başka bir binanın önüne gelen mal sahibi Mehmet Erülkü, ilgili bina ile ilgili yıkım emri olmadığını iddia ederek, belediye yetkililerinden yıkım emrini göstermelerini istedi.
 
Mahkeme, yapılara girişlerini men etti
Mesai saati başlangıcının ardından İskele Kaza Mahkemesi’ne başvuran Mehmet Erülkü, yıkım işleminin durdurulması için mahkemeden avukatı aracılığıyla ara emri talep etti. İskele Kaza Mahkemesi Başkanı kıdemli Yargıç Melek Esendağlı, ilgili inşaat ve yapılanmanın mahkeme icra memurları tarafından bugünkü halinin değerlendirilerek tespit edilmesine ve mahkemeye rapor olarak sunulmasına ve dava sonuçlanıncaya kadar, ilgili yapılardaki bugunkü statükonun korunmasını sağlamak amacı ile davacı ile davalının, ilgili yapılara müdahale etmesinin ve girmesinin men edilmesine emir verdi.

Sadıkoğlu: Plajlar halkındır
Açıklama yapan İskele Belediye Başkanı Hasan Sadıkoğlu, 2004 yılında mahkemenin almış olduğu yıkım emri kararını, 1 hafta önce mal sahibi olan Mehmet Erülkü’ye tebliğ ettiklerini ve kendisine 1 hafta süre verdiklerini söyledi. Vermiş oldukları sürenin dolduğunu belirten Sadıkoğlu, Erülkü’nün  kendilerine ilgili yapıları Maliye Bakanlığına devrettiğini öne sürerek, “burayı yıkamazsınız” dediğini iddia etti.

Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi görevlilerinin de yıkımdan öncesi bölgeye geldiğini belirten Sadıkoğlu, ilgili kaçak yapıların ne olursa olsun, kimin olursa olsun, bölgede bulunamayacağını ve yıkılacağını vurgulayarak, “plajlar halkındır” şeklinde konuştu.

Yanlış yerleri de yıkmış olabiliriz
Yıkım esnasında hata yaparak yanlış yapıları da yıkmış olabileceklerini belirten Sadıkoğlu, ancak pişmanlık duymadıklarını ve kıyı şeridinin halka ait olduğunu söyledi. Polisinde taraf olmadan sadece kendileri gibi yıkımı izlediğini ve bu durumun kendilerinde şaşkınlık yarattığını söyleyen Sadıkoğlu, “biz yasalar neyi gerektiriyorsa onu yapıyoruz” dedi.

Erülkü: Belediye bunun  bedelini ödeyecek
Diyalog muhabirine konu ile ilgili açıklamalarda bulunan mal sahibi Mehmet Erülkü ise dün yapılacak olan ara emri duruşması nedeni ile belirtilen sürede ilgili yapıdan eşyaları kaldırmadıklarını söyledi. Mahkemenin 2004 yılında vermiş olduğu karara uyduklarını ve ilgili yapıyı yıktıklarını anlatan Erülkü, bugün İskele Belediyesi tarafından kendilerine kanunsuz bir uygulamada bulunulduğunu savundu. Kendisinin dün yıkılan yapılarla 700 bin TL zarara uğratıldığını savunan Erülkü, mahkeme kararı olmadan İskele Belediyesi’nin yıkımı gerçekleştirdiğini ve mahkeme kararına saygı göstermediğini iddia ederek, belediyenin bedelini ağır ödeyeceğini savundu.

Halkı plajdan men etmeyen tek işletme biziz
Kıyı şeridini işgal ettikleri yönündeki iddiayıda cevaplayan Erülkü, “Yapıların bulunduğu bölge kıyı şeridi değildir, biz ülke genelinde halktan plaj için ücret talep etmeyen tek oteliz” şeklinde konuştu. Erülkü, İskele Belediyesi’ne tazminat davası açacağını da sözlerine ekledi.

Çirkin saldırı
Öte yandan İskele Kaza Mahkemesi avlusunda ara emri duruşması beklendiği sırada, Mehmet Erülkü’nün avukatı tarafından, BRTK’nın kadın muhabirine sözlü olarak çirkin bir saldırıda bulunuldu. Muhabir mahkeme sonrası İskele Polis Müdürlüğü’ne giderek avukattan şikayetçi oldu.

Diyalog