1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. VATANDAŞLAR ZAMLARA TEPKİLİ
VATANDAŞLAR ZAMLARA TEPKİLİ

VATANDAŞLAR ZAMLARA TEPKİLİ

Hükümetin son bir ayda akaryakıt, elektrik ve sağlık hizmetlerine yaptığı zamlara isyan eden vatandaşlar, zamların gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesini istiyor

A+A-

Mustafa ÖZYAĞCI –Ali ÇATAL

Hükümetin son bir ayda akaryakıta iki kez, elektrik fiyatına da yüzde 15 oranında yaptığı zamlara vatandaşlar isyan etti.

Yapılan son zamlarla ilgili KIBRIS’a konuşan vatandaşlar, yapılan son zamların kabul edilebilir olmadığını belirterek, “kaşıkla verip, kepçeyle alıyorlar. Kemerimizi sıka sıka dayanacak gücümüz kalmadı. Sosyal devlet anlayışı bu değil. Her zaman olduğu gibi gelen gideni aratıyor” dedi.

Hükümetin adaletsizce ve insanların alım gücünü hesaplamadan yaptığı son zammı geri çekmesini talep eden vatandaşlar, hükümetin ilk iki aylık icraatlarını takdir ettiklerini ancak, son bir ayda yaptıkları zamlardan dolayı sınıfta kaldığını söyledi.

Her gün artan döviz nedeniyle halkın alım gücünün iyice düştüğünü ve geçim mücadelesi verdiğini ifade eden vatandaşlar, hükümetin yaptığı son zamları gözden geçirip geri çekmesini veya yeniden düzenlemesini talep etti.

Vatandaşlar ne dedi?… Vatandaşlar ne dedi?... Vatandaşlar ne dedi?…

Ümit Şeyhun:

“Hükümet son günlerde ‘kazık’ gibi bir zam yaptı. Bu kazık gibi zammı geri döndürmek için hiçbir formül yoktur. Bundan sonra vatandaşlar daha özverili çalışacak kişileri tespit ederek başa getirmelidir. Eskilerin yardımcıları ve yardımcıların da yardımcılarının bu ülkede silinmesi gerekir. Gerçekten yeni çehreye, yeni vizyona sahip kişilerin bu ülkeyi yönetme zamanı geldi. Bu yapılan son zamanlardan dolayı kemerimizi bir delik daha sıkmak zorunda kaldık. Bunun için kemerciye gittim ve kemerde bir delik daha açtırdım. Yapacak bir şeyimiz yok. Ülke bizim, kaçacak bir yerimiz de yok. Onlar zamlar yaparak ‘kaçın gidin’ deseler de biz direneceğiz. Elimizde gelen ne varsa yapacağız.”

Sevilay Karaç:

“Her hükümet başa geldiğinde ilk icraatları halkın refahı değil, elektriğe zam, benzine zam, sağlığa zam yapmakla meşgul oluyor. Ben emekli biriyim, aldığım üç kuruşluk emekli maaşımla geçinmeye çalışıyorum. Bu son zamlardan sonra ne yapacağım bilemiyorum. İsyan mı çıkaralım, ne yapalım? Hükümet biran önce aklını başına alsın. Ya zamları geri almalı ya da yapamıyorsa gitmeli.”

Canan Keleş:

“Zamlardan dolayı perişanız. Vallahi mecburi olmasak alışverişe bile gidemeyeceğiz. Benzine ve elektriğe yapılan zamlardan sonra artık evde oturacağız. Artık dışarıya çıkmaya gerçekten korkar olduk. Gerek gıda, gerekse temel ihtiyaçlarımıza insafsızca zam yapılıyor. Birazda maaşlarımıza zam yapılsa daha iyi olacak. Bir şey almaya gittiğimizde her şey döviz üzerinden fiyatlandırılmış. Maaşlar TL, alışverişler döviz üzerinden yapılıyor. Bu nasıl bir anlayış anlamak mümkün değil. Artık isyan etme noktasına geldik. Haksızca yapılan zamlar kabul edilebilir değil. Halkına insafsızca davranılan bir ülkede yaşayan biri olarak, bu son zamların doğru olmadığını düşünüyorum. Maaşlarımız uyku halindeyken, zamlar havada uçuşuyor. Gece yatıyoruz, sabah yeni bir zamla uyanıyoruz.”

Mehmet Özoğul:

“Hükümet iş başına gelir gelmez zamlarla icraatlarına başladı. Elektrik zaten pahalıydı. Esasen devletin yapacağı bir şey yoksa bile bu kadar acımasızca zam yapması gereksizdi. Elbette zamlardan dolayı rahatsızlık duyuyorum. Özellikle dövizden dolayı herkes büyük sıkıntı yaşıyor. Bir yandan ekonomik sıkıntı, bir yandan da her şeye zam yapılınca çok zora giriyoruz. Ayda iki kez benzine zam yapıldı, bir kez yüksek oranda elektriğe zam yapıldı. Bu kadar da olmaz. Her şeye zam yaparak bir şey yapma girişimine girmeleri onlar acısından çok zor olacaktır. İnsanların bu hükümetten büyük beklentisi vardı, ama yapılanlar hiç doğru değil. Hükümetin bir kez daha bunu iyi düşünmesi gerektiğini düşünüyorum.”

Vildan Köksal:

“Vallahi son yapılan zamlar bütçeye çok kötü yansıdı. Bu doğru bir şey değil, insanların alım gücü zaten ortada. Temel ihtiyaçlarımızı almaktan zorlanıyoruz bir de zamlar yapılınca hiçbir şey yapamayacağız. İnsanlar daha önce ayda bir evine et alırken, bundan sonra hiç alamayacak. Benzine bir ayda üst üste zam yapmak doğru değildir. Elektriğe zam, akaryakıta zam, sağlığa zam, bir de zamma zam yaparlarsa hiç şaşırmayacağım. Çünkü toplu taşımacılık olmadığından, herkes mecbur olarak kendi aracıyla gitmek zorunda kalıyor. Yapılanlar hiç adaletli değil. Onlar zam yapmaya devam etsinler, biz de zammımızı oylara yansıtacağız.”

Rıfat Aksaç:

Vallahi şu an için Kıbrıs’ın durumu ortada. Her şey zamlanıyor. Döviz yükseliyor ve yükselmeye devam ettikçe ev fiyatları ile diğer şeyler pahalanıyor. Benzine, elektriğe ve sağlığa zam geldi. Ama vatandaşın maaşı yine aynı kaldı. Zaten TL döviz karşısında nakavt olmuş halde. Buna bir de zamlar eklenince vatandaş perişan oldu. Daha önce insanlar evlerinde haftada bir kez mangal yakarken, şu an ayda bir zor yapıyorlar. Ben motor kullanmama rağmen son zamlardan dolayı etkilendim. Araç kullananları hiç düşünemiyorum. Ama insanlar mecburiyetten araç kullanıyor. Biz vatandaşlar olarak kendi önlemimizi alacağız. Hükümet kurulduğunda halkın umudu vardı ama son yapılanlardan sonra bu ümitleri yıkıldı. Hükümet bir kez daha iyi düşünüp, yaptıklarını ölçmeli.

Hasan Kıraner:

“Önceden tek muhatap vardı, artık tam dört adet başla karşı karşıyayız. Tahminim bizleri çok daha kötü günler bekliyor. Keşke elden bir şey gelse, ama halk olarak bu duruma yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Elektriğe ayrı zam geliyor, benzine ve mazota ayrı. Maaşlara yapılan zamlar, gider kalemlerinde yaşanan artışı karşılıyor mu? Geçmişi suçlayarak da bir yere varılmaz ki, işin en kolayı da suçu başkalarına yüklemektir.”

Ahmet Akan:

“Bunlar artçı şoklar. ‘Büyük depreme’ doğru hızla gidiyoruz. Hükümet edenler de laf değil; icraat üretmeli. ‘Eskiler zaten yapmalıydı, ihale bize kaldı’ demek çok ucuz bir bahane. Hükümetin başı, topu taca atmayı bir kenara bırakıp ‘neler yapılmalıya odaklanmalı. Yoksa işimiz, biraz önce de dediğim üzere daha da zorlaşacak, ki en çok da bundan korkuyorum zaten.

Yağmur Çoban:

“Biz gençlere bunun yansıması çok farklı oluyor. Babama ayrı eve çıkacağım dediğimde kendisinden aldığım yanıt; elektrik faturasını nasıl ödemeyi planlıyorsun oldu? Bunun da ötesinde, ailelerin elektrik ve akaryakıt başta olmak üzere yaptıkları harcamalar, gençlerin bütçesini de kısıtlıyor. Kısacası bu türden fiyat artışlarının gençliğe yansıması harcamaların kısıtlanması şeklinde oluyor.”

Oya Gürel Usman:

“Yeni her hükümet, eski yönetimleri suçluyor. Kendi ayaklarımız üzerinde durmadığımız sürece ‘Türkiye’de ne varsa’ burada da o olacak. Marifet, üreten bir yapının üzerinde ‘kendi kendine yetebilen’ bir ekonomiyi tesis edebilmek. Aksi bir halde, Ciğerci Ahmet ağabeyimizin de sıkça dile getirdiği “Gitti geldi aynısı” durumu yaşanmaya devam edecek. Öyle tahmin ediyorum ki bundan da herkesten önce siyasilerimiz rahatsız olur.”

Suat Kaya:

“Aslına bakarsanız, Türkiye’de durum çok daha vahim. Oradaki çarpık yapı buraya da aynen taşınıyor ve bu durumdan, her iki ülkede de iktidara yakın odaklar faydalanıyor. KKTC’deki bu artışlar, şundan emin olabilirsiniz ki Türkiye’deki mevcut iktidardan kaynaklanıyor. İktidarın amaçladığı, inanılmaz vergiler ve zamlar eşliğinde halkın cebindeki parayı son kuruşuna kadar almak. Keşke biraz olsun umutlu olabilsem fakat her şeyin daha da kötüye gideceğini düşünüyorum.”

Sevda Kaya:

“Bunu söylemek hoş değil ama bence her şey çok daha kötüye gidecek. Hayat zaten ‘yeterince’ pahalı. Bunu zamlarla daha da pahalı hale getirmek de kesinlikle etik değil. Asgari ücretlinin halini düşünen yok. Bu insanlar benzin mi almayacak yoksa araba mı? Keza evde geceleri mum mu yakacak? Geçmişi suçlamak da yapılabilecek en kolay şey. Her zaman ve her durumda düne değil, bugüne bakılmalı.”

Mustafa Acet:

“Günde 6 litre benzin harcıyorum ve 26 gün çalışıyorum. Asgari ücrete yapılan zammın yarısını sadece bir ay içerisinde elektrik ve akaryakıt üzerinden alan hükümetin başı, eski hükümet yüzünden bu zamlar oldu diyorlarsa kısmen haklıdırlar, zira eski hükümet bu zammı seçim korkusuyla yapamadı. Peki hodri meydanı neden çekti? Hükümetin ‘ben yapmadım o yaptı’ diyen çocuklar gibi davranma lüksü yok. Bütün yükü selefine yükleyen birisi şunu bilmelidir ki mevcut kaçış yollarından en sıradanında yürüyor.”

Seher Demir:

“Resmen sömürülüyoruz. Asgari ücrete üç kuruş zam gelirken, elektrik ve akaryakıt uçuyor. Asgari ücretli bir aile artık geçinemez oldu. Eşim de asgari ücret kazanıyor, ben de asgari ücretli bir çalışanım. Nasıl geçecek bu hayat ve nasıl idame ettireceğiz evimizi? Dar gelirliyi düşünen kimse yok. Topu başkalarına atmak da resmen trajikomik, hakkımızda hayırlısı demekten başka bir seçeneğimiz yok.”

Yunus Sılta:

“Elektrik faturasını ödeyebilmek için her zamankinden fazla satış yapmaya çalışır olduk. Ha yapamıyoruz bu işi, o da ayrı konu. Kazancımızı benzine ve elektriğe gömer olduk. Buna resmen insafsızlık denir. Eski yönetimlere ihaleyi bırakmaya çalışmak da maskaralık. Herkes kendi işine bakacak. Dalga mı geçiyorlar bizimle? İşlerini yapsınlar. Benim yaptığım gibi.”

Haber Kaynağı: Kıbrıs Gazetesi

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.