1. HABERLER

  2. KIBRIS

  3. "YERLİ BANKALARI BATIRACAKLAR!"
"YERLİ BANKALARI BATIRACAKLAR!"

"YERLİ BANKALARI BATIRACAKLAR!"

“Türkiye Cumhuriyeti parayı kesmeli!”

A+A-

Ekonomist Ünal Akifler, hükümetin yerli bankalardan borçlanmasının ürkütücü boyutlara ulaştığının altını çizerek, değil borç ödemek borçlanılanın dahi faizinin ödenemediğini kaydetti.

Hükümetin yerli bankalardan borçlanmalarının da ürkütücü boyuta geldiğinin altını çizen Akifler, değil borç ödemek borçlanılanın dahi faizinin ödenemediğini söyledi. Akifler, yerli bankaların da batma riski ile karşı karşıya kaldığına işaret etti.

Özlem ÇİMENDAL

Ekonomist Ünal Akifler, KKTC ile Türkiye arasında imzalanan protokollere şimdi olduğu gibi bundan önceki hükümetler döneminde de uyulmadığına dikkat çekerek, “Türkiye Cumhuriyeti’nden yapacağız özür dileriz diyerek parayı isteyecekler ve yine uygulamayacaklar. Eğer para verilmezse hükümetin icraatları duracak erken seçim olacak olan yine halka olacak” dedi.

“Tek bahane Güney ve dünyaya rezil olma söylemi”

Bundan önceki hükümet dönemlerinde de kendisinin defalarca Türkiye heyetinde yer aldığını hatırlatan Akifler, “Benim de tecrübe ettiğim heyet görüşmeleri oldu. Türkiye para verilişi konusunda zorluk çıkardığında, KKTC heyeti ve hükümet temsilcileri, Güney’e ve dünyaya rezil olmamak için paranın verilmesini talep ederdi. Yine aynı şeyler olacak” şeklinde konuştu.

“Türkiye’den para akışında alışılmış bir sistem var”

Bugüne kadar Türkiye ile imzalanan protokollere uyulsa da uyulmasa da alışılmış bir sistemin var olduğuna dikkat çeken Akifler, “Türkiye Cumhuriyeti son dakikaya kadar zorlasa da sonuç itibarı ile bu parayı verecektir” dedi. KKTC ile Türkiye arasında para akışında oynan oyunun son bulmayacağına inanmadığını da dile getiren Akifler, “Bu oyun devam edip gidiyor, son bulacağını da düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

“Türkiye Cumhuriyeti parayı kesmeli”

Var olan bozuk ekonomik düzenin günden güne içinden çıkılmaz bir hal aldığına dikkat çeken Akifler, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin para akışını durdurmadan KKTC’nin zorda kalarak, kendi başının çaresine bakmayı öğrenmediği sürece ekonominin düzeleceğine inancı olmadığını dile getirdi. Akifler, “Türkiye Cumhuriyeti parayı kesmeli. KKTC dibe vurmayı görmediği ve halkın ayaklanarak, sil baştan köklü düzgün bir sistem getirilmediği sürece bu gidişat için de olumlu bir görüş ortaya konamayacak” ifadelerini kullandı.

“KKTC’nin yeni bir politik, düşünce ve duruşa ihtiyacı var”

KKTC’nin yeni bir politik, düşünce ve duruşa ihtiyacı olduğunu da vurgulayan Akifler, Türkiye’den para talep edilmesi noktasında bulunduğu heyette defalarca protokollerin yerine getirilemeyeceği uyarısında da bulunduğunu dile getirerek, “Artık biz de aç kalmazsak bir şeylerin değişiminin önünü açamayacağız. Ben de bulunduğum heyet içerisinde defalarca protokollerin uygulanamayacağını dile getirdim. O dönemin müsteşarı da bana, ‘Sen kuzudan yana mısın yoksa kurttan yana mısın’ diye sordu” ifadelerini kullanarak, dıştan para transferi ile yani taşıma su ile bu değirmenin dönmeye devam edemeyeceğini vurguladı.

“Türkiye de KKTC ile bağlarının zarar görmesini istemiyor”

Türkiye’nin de gerek stratejik gerek birçok yönden KKTC ile bağlarının zarar görmesini istemediğinin de gerçek olduğuna işaret eden Akifler, “Türkiye Cumhuriyeti de KKTC ile ilişkilerinin zarar görmesinden yana değildir. Biraz zorlasa da katkı parasını eninde sonunda verecektir” diye konuştu.

“Bu yıl masraf isteyen icraatlar gerçekleşmeyebilir”

Bu yıl için ön görülen bütçenin hemen hemen tükenmiş durumda olduğu söylemlerine de açıklık getiren Akifler, ülkedeki masraf isteyen hiçbir icraatın gerçekleştirilemeyeceği anlamı taşıdığına değinerek, “Bu yılki bütçenin tükenme aşamasına gelmiş olması batma ile eş değerdir. Hiçbir icraat da gerçekleştirilemeyecek demektir” dedi.

“Yerli bankalara borçların faizi dahi ödenemiyor, batıracaklar”

Hükümetin yerli bankalardan borçlanmalarının da ürkütücü boyuta geldiğinin altını çizen Akifler, değil borç ödemek borçlanılanın dahi faizinin ödenemediğini söyledi. Akifler, yerli bankaların da batma riski ile karşı karşıya kaldığına işaret etti. Akifler, “Hükümet zorla veya baskı kurarak, yerel bankalardaki borçları ödeyemedikleri zaman, bankalar da zora girecek” şeklinde konuştu.

“Protokoller kabul edilir uygulanmaz, nedeni sorulduğunda utanırdım”

Geçmiş hükümet dönemlerinde bulunduğu KKTC heyetinde çoğu zaman utancını da gizleyemediğini anlatan Akifler, “Çoğu zaman toplantılara gitmeye utanırdım. Protokoller kabul edilir, ancak uygulanmazdı. Her defasında söz verdiğimiz uygulamaları yerine getirmeden tekrar görüşmelere giderdik ama yine uygulamada bir ilerleme olmazdı. Sorduklarında verecek cevap bulamazdık” dedi.

“Protokoller istisnai birkaç madde dışında KKTC’nin yararına düzenleme içerir”

Türkiye ile imzalanan anlaşmalara tepki ile yaklaşılmasının da yersiz olduğunu ifade eden Akifler, zaman zaman kabul edilebilir olmayan birkaç maddenin varlığının yanı sıra, protokollerin genel hatları itibarı ile KKTC’nin yararına bilimsel temellere dayalı düzenlemeleri içerdiğini vurguladı.  Akifler, “Belki bir 60 tane maddenin içerisinde 3-4 tane olabilirdi ama diğer maddelerin çoğu KKTC’nin yararınaydı” şeklinde konuştu.

“Protokollerin uygulanmasındaki tek engel ülkedeki popülizm”

Türkiye ile imzalanan protokollerin uygulanamamasındaki en önemli sebeplerden birinin KKTC’deki önü alınamayan popülizm olduğunu dile getiren Akifler, “Toplum artık o kadar dejenere oldu ki, popülizmden kimse vazgeçmiyor” ifadelerini kullandı.

“Hükümetin gayesi topluma hizmet değil, seçilebilme gayesi”

Hükümetin gayesinin topluma hizmet değil, seçilebilme gayesi olduğuna vurgu yapan Akifler, “Herkese gülücük dağıtıp seçilebilme gayesi aldı artık topluma hizmet gayesinin. Seçilebilme uğruna adam kayırma, popülizm ile toplum da hükümetler de dejenere oldu” diye konuştu.

“KKTC’de popülizm, adam kayırma son bulmalı”

Popülizmin yoğun olarak yaşandığı KKTC’de gerek ekonomik gerek sosyal alanların kendisini toparlayabilmesi için en uygun yönetim şeklinin Başkanlık sistemi olacağı görüşünü de savunan Akifler, “Çok ufak bir ülkede bu popülizmin ortadan kaldırılması için Başkanlık seçiminin gelmesi en uygun yönetim olacaktır. Böyle olunca da bakanlar vekiller oy kaygısı gütmeden hizmet için hareket etmek durumda kalacaktır” dedi.

“Yaşananlardan toplum da suçlu”

Ülkede yaşananlardan toplumun da sorumlu olduğuna vurgu yapan Akifler, popülizmi besleyenlerin toplum olduğunu, hükümet edenlerin de popülizmin işine geldiğini dile getirerek, herkesin günü kurtarma adına, kişisel çıkarlar ekseninde hareket ettiği bir ortamda kötüye gidişin de engellenemeyeceğini söyledi.

“Kişisel kaygılara yönelik halkın zararına atılan adımların kökü kurutulmalı”

 

KKTC’de var olan adam kayırma, partizanlık ve kişisel kaygılara yönelik halkın zararına atılan adımların kökünün kurutulması gerektiğini savunan Akifler, “Bunların kökünü kurutmadan, bu yaşadığımız ekonomik çöküntünün de sosyal bunalımın da daha fazlasına mahkum olacağız. Ben artık, rapor incelemesi de yapmıyorum. Bütçelerin yetmeyeceği ön görüsünün de yapılması hiç de zor değil” şeklinde konuştu. 

Yeni Bakış

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.