Yapılan bilimsel araştırmalara göre, D vitamini içeren sütlü gıdalarla beslenme, özellikle menopoz sonrası kadınlarda meme kanseri riskini azaltıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Müjdat Balkan, meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden olduğunu belirterek, her 8-9 kadından birinin bu hastalığa yakalandığını söyledi. Meme kanserinin, yaşın ilerlemesiyle görülme sıklığı artan kanser olmasına karşın, genç yaşlarda da görülebildiğini ifade eden Balkan, erken teşhis halinde ölümlerin azaldığını söylüyor.

Uzun dönem hormon tedavisi almanın ve doğum kontrol ilaçları kullanmanın risk faktörünü artırdığını dile getiren Balkan, “İlk adeti 12 yaşından önce görmek, 50 yaşın üstünde menopoza girmek, radyasyona maruziyet, ailesinde meme kanseri öyküsü olmak, yetersiz fiziksel aktivite, şişmanlık, doğum yapmamış olmak, hiç emzirmemiş olmak, BRCA geni taşımak ve sigara içmek riski önemli ölçüde artırıyor” diyor.

Balkan, hastalıktan korunmak için kişinin kendi kendini muayene etmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, muayene sırasında ele kitle gelmesi, meme başı akıntısı, meme başında çekilme, meme derisinde kızarıklık, iyileşmeyen yara ya da gözle fark edilebilen değişiklik olması durumunda hemen uzman doktora başvurulması uyarısında bulunarak, hastalıktan korunmak için kilo kontrolünün sağlanması, fiziksel aktivite yapılması, hayvansal yağlardan zayıf gıdalarla beslenilmesi ve günlük kalorinin yüzde 20’den azının yağlardan, kalanının ise sebze ve meyveden alınması gerektiğine dikkat çekiyor.

Yanmış yağlarla hazırlanmış olarak gruplanan hazır gıdalarla beslenmenin, tütsülenmiş ve konserve yiyeceklerin de tüketilmemesi gerektiğini aktaran Balkan, “Kızartma ve yüksek ısıda pişirilen ızgara yemeklerle beslenmek, şekerli gıdalar almak ve yapay tatlandırıcılar kullanmak riski artırıyor. Bunların yerine doğal bal kullanılması tavsiye ediliyor” diyor.

Balkan, beyazlatıcı kimyasallar içerebilen sofra tuzlarının yerine deniz tuzu kullanılmasını önerdiklerini, nitrit ve nitrat tuzları içeren koruyucu katkı maddeleri, renklendiriciler ile yapay antioksidanların uygun olmadığını ifade ederek, kırmızı et yerine bol balık ve az tavuk eti tercih edilmesi gerektiğini, mikrodalga fırınlarda ve dondurucuda plastik maddelerin kullanılmasının da zararlı olduğunu söylerken, kafeinden uzak durulması ve musluk suyu tüketilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Havuç, brokoli, turp, kayısı, turunçgiller gibi A ve C vitamininden zengin renkli taze sebze ve meyvelerden günde 3-4 porsiyon tüketilmesinin meme kanserinden korunmada önemli olduğunun altını çizen Balkan, sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Beslenme, 2-3 porsiyon sebze tarzında tüketilmeli, haftada 3 kez baklagiller içeren pişmiş gıdalar yenilmeli. D vitamini içeren sütlü gıdalarla beslenme, özellikle menapoz sonrası kadınlarda meme kanseri riskini azaltıyor. Bu konu ile ilgili bilimsel çalışmalar bulunuyor. E vitamini içeren ceviz, fındık gibi gıdaları düzenli tüketmek, probiyotik içeren süt ürünleriyle beslenmek, sağlıklı olduğu bilinen zeytinyağını tercih etmek ve sarımsak, soğan tüketmek, omega 3 yağ asitleri içeren balık ürünlerine beslenmede ağırlık vermek, günlük 25-30 gram lifli gıdalar almak, tam tahıllı ekmekleri tercih etmek, beslenmede karbonhidratlar yerine kepekli tahılları tüketmek meme kanserinden korunmayı sağlayabiliyor.Bazı destek maddeleri (IP6, EFA’lar, flor-essence, essiac, anti-oksidanlar), vitaminler, mineraller gibi bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun kanser hücrelerini yok etmesine yardımcı olabiliyor. Bu maddelerle ilgili çalışmalar meme kanserinde koruyucu etkiyi doğruluyor.”

Radikal