Geçmiş yıllarda yaşanan sel felaketinin radyasyon odasında kaçağa neden olduğu ve bu odanın yanındaki odalarda hizmet veren dört görevlinin kansere yakalandığı öğrenildi. Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’nin 2010’da yaşadığı sel felaketinin etkilerini taşıdığı ve o dönem çökme yapan radyoloji odasındaki sızıntının, dört çalışanın kanser olmasına yol açtığı iddia edildi.

Lefkoşa Devlet Hastanesi Radyoloji Servisi’nin yanındaki odalarda çalışan dört görevlinin kansere yakalandığı belirtilirken, bir çalışanda daha kanser bulgularının ortaya çıktığı ifade edildi. Haberal Kıbrıslı Gazetesi’ne konuşan Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Faiz Sucuoğlu, 2010 yılında, aşırı yağışlar sonucu hastaneyi suların bastığını ve yeni binadaki radyoloji odasında çökme yaşandığını söyledi. Zaman içinde odanın tamir edildiğini, ancak radyasyon kaçağının devam ettiğini ifade eden Sucuoğlu, şöyle konuştu: 

“4-5 personel kanser oldu…”

“Yeni binadaki odada yağış dolayısıyla çökme olmuştu. Sonradan düzeltildi, ama kaçak devam etti. Eczacılık, radyoloji sekreterliği ve kemik yoğunluğunun ölçüldüğü oda yan yanadır. Bu odalardaki 4-5 personelde kanser teşhis edildi. 

Orada çalışanlar defalarca radyoloji ölçümü için talepte bulundu, ancak Sağlık Bakanlığı gerek olmadığını söyledi. Şimdi Eczacılık’ta çalışan bir kadında da kanser bulguları ortaya çıktı. Zaten ülkede 8 bine yaklaşan kanserli sayımız var. Bu korkunç bir rakam. Biz sağlık dağıtırken, sağlık bozamayız. Orada, radyasyon kaçağı olduğu ortada, ama nedense bakılmamış. Sağlık Bakanlığı’nın derhal bu konuyu araştırıp, gerekli adımları atması gerekiyor.”

Gülle: “Net veriler olmadan insanları tedirgin etmek doğru değil”

Konuyla ilgili olarak bilgisine başvurulan Sağlık Bakanı Ahmet Gülle ise net veriler olmadan iddialarda bulunmanın doğru olmadığını söyledi. Daha önce burada ölçüm yapıldığını ifade eden Gülle, yüksek oranda bir radyasyona rastlanmadığını belirtti. Yeniden kontrollerin yapılacağını kaydeden Gülle şunları ifade etti: 

“Bu konuda net verileri görmeden bir iddiada bulunmak doğru değil. İddiaları araştırmak lazım. Gerekli kontrolleri yaparız, ondan sonra ne yapılacağına karar verilir. Zaten KKTC halkı bu konuda hassas. Kanıtlanmadan insanları tedirgin etmemek lazım.”

Haberal Kıbrıslı