1. HABERLER

  2. DÜNYA

  3. HİTLER'İ SONU BÖYLE OLDU
HİTLER'İ SONU BÖYLE OLDU

HİTLER'İ SONU BÖYLE OLDU

60 milyon insanın hayatını kaybettiği, yeni nesil ölümcül silahların ilk defa denendiği, dünyayı atom bombasıyla tanıştıran savaş, yaşlı kıtanın kaderini değiştirdi.

A+A-

1939 yılının Eylül ayında Nazi Almanyası’nın Polonya’yı işgaliyle başlayıp tüm dünyayı yangın yerine çeviren İkinci Dünya Savaşı, Ağustos 1945’te Japonya’ya atılan iki atom bombasıyla son buldu ve arkasında 60 milyon ölü bıraktı. Bu korkunç savaşta ölü sayısının bu denli yüksek olmasının en büyük sebebi ne Hiroşima ile Nagazaki’ye atılan atom bombaları ne de şehirlere yapılan hava saldırılarıydı. 60 milyonluk kaybın üçte ikisi Nazilerin Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne (SSCB) saldırmasıyla başlayan ve devam eden süreçte yaşandı.

Polonya’yı işgal ettikten sonra Sovyetler ile komşu olan Almanya, takvimler 21 Haziran 1941’i gösterdiğinde Adolf Hitler’in emriyle Rusya topraklarını işgale başladı. Barbarossa Harekatı adı verilen ve ismini haçlı seferlerine katılan ünlü Alman İmparatoru’ndan alan bu taarruzun amacı Moskova’nın ele geçirilmesiydi. Taarruz ilk aylarda beklenen etkiyi sağlasa da ilerleyen dönemde gerek kışın gelmesi, gerek Sovyetlerin inatçı direnişi nedeniyle Almanlar daha fazla toprak ele geçiremedi ve olduğu yeri savunmak zorunda kaldı.

SAVAŞIN GİDİŞATI DEĞİŞİYOR

1943’te cephedeki inisiyatifi ele alan Sovyetler Birliği, 1944’e gelindiğinde ise işgaldeki bölgelerini kurtararak Nazileri topraklarından attı. Savaşı Almanya’ya taşıyan Sovyetler, hatlarını bu ülkenin doğu sınırı olarak sayılan Oder Nehri’ne kadar genişletti. 6 Haziran 1944’te ABD ve İngiltere’nin Batı Avrupa’da bulunan Normandiya kıyılarına yaptığı çıkarma sebebiyle gücünü bölmek zorunda kalan Almanya, Doğu Cephesi’nden çektiği tümenlerle Sovyetler Birliği karşısında iyice sıkıntılı bir duruma düştü. Sovyetler ise bu durum karşısında Berlin’i müttefiklerden önce ele geçirmek için Almanlara son bir darbe indirme niyetindeydi.

Müttefik oldukları halde ABD ve İngiltere, Kızıl Ordu’nun zaten Avrupa’nın içlerine girmesine kuşkuyla yaklaşıyordu. Sovyetler Birliği ise müttefiklerinin bir türlü Fransa’ya çıkarma yapmamasına içerliyordu. İşte bu nedenle SSCB lideri Josef Stalin, Berlin’in bir an önce kuşatılıp Almanya’nın teslim sözleşmesini Sovyetler Birliği ile imzalamasını istiyordu. Kızıl Ordu’nun hazırlıklarını tamamlama işine girişen Genelkurmay Başkanı Mareşal Georgi Jukov, Nazilerin kalbine yapılacak taarruzun planınını da hazırlamaya başladı. Oder Nehri’ni geçerek Berlin’i üç yönden kuşatmak isteyen Mareşal Jukov, bu iş için Mareşal Konev ile Mareşal Rokossovski’yi görevlendirdi. Kurmaylarıyla görüşen Mareşal Jukov kuşatmayı en ince ayrıntısına kadar planladı.

SAVAŞ MEYDANINDA ÇOCUK ASKERLER

Konev Cephesi Güney’den, Rokossovski Cephesi ise Kuzey’den Berlin’i kuşatacaktı. Konev Cephesi’nin bir kolu ayrıca Batı’ya devam ederek müttefikleri olan ABD ve İngiltere’nin ilerleyişinin de önüne geçecekti. Berlin’i koruyan son savunma hattını ortadan kaldırmak için bölgeye aylarca top ve mühimmat taşıyan Sovyet Ordusu ayrıca 2.5 milyona yakın asker ve 6000 tankı da Alman mevzilerinin karşısına yığmıştı. Naziler ise 700 bin civarında asker ve 1500 tankı Berlin’i müdafaa etmek için hazırlamıştı. Sayısal üstünlük kadar nitelik olarak da Kızıl Ordu’nun ezici bir üstünlüğü söz konusuydu. Rusların taze birlikleri karşısına Almanlar ancak yaşlılar ve çocukların olduğu Volkssturm birliklerini koyabildi.

Savaş boyunca tank akınlarıyla Rusya topraklarını hallaç pamuğu gibi atan Almanlar bu kez tank konusunda problem yaşıyordu. Yedek parça ve yakıt sıkıntısı nedeniyle tanklar çoğu zaman arızalanıyor, yakıtı bitiyor ve mürettebatı tarafından terk ediliyordu. Kısacası savunan taraf için durum ümitsizdi ve kaçınılmaz son yaklaşıyordu. Hazırlıklarını büyük bir gizlilik içinde tamamlayan Kızıl Ordu birlikleri, takvimler 16 Nisan 1945’i gösterdiğinde o güne kadar benzerine rastlanmamış bir topçu ateşiyle Alman mevzilerini dövmeye başladı. Bu ateş perdesi sayesinde Oder Nehri’ni geçen Sovyet tankları ve piyadeleri cepheye hakim durumda bulunan ve Alman savunma hattının merkezi olan Seelow Tepeleri’ni ele geçirmek için büyük bir uğraş verdi. İki gün süren çatışmaların ardından amansız tank hücumlarıyla tepeler ele geçirildi. Berlin’i koruyan son duvar da artık yıkılmıştı ve Nazi Almanyası’nın başkenti Sovyet askerlerinin önünde uzanıyordu.

SOVYETLERİN YATAK SAVUNMASI

Ancak savaşın kaybedildiğine inanmayan Adolf Hitler, elinde kalan son birlikleri sokak savaşları için hazırladı. Sovyet tanklarını durdurmak için tanksavar silahları dağıtılan sivillerden oluşturulan Volkssturm birliklerinde çok sayıda çocuk da bulunuyordu. Panzerfaust adı verilen basit ama etkili silahlar sayesinde Kızıl Ordu’yu durdurabileceğini düşünen Almanlar, başkentlerine giren binlerce tankı engelleyemedi. Ruslar girdiği evlerden alıp götürdüğü yatakları tanklara kaynatarak yapıştırıyor ve dönemin bir tür ‘airbag’ tarzı zırhını oluşturuyordu. Ve tanka atılan roketler, aracın zırhına minimum zarar veriyordu.

Kanlı sokak savaşlarının yaşandığı Berlin neredeyse tamamen yıkıldı. Üçüncü Reich adı verilen Nazi Almanyası’nın görkemli başkenti artık harap durumdaydı. Halkının sonunu hazırlayan Adolf Hitler ise hayali ordulara emirler veriyor ve Rusların Berlin’den atılmasını istiyordu. Irkçı diktatör durumun umutsuz olduğunu sığınağının yakınına top mermileri düşmeye başlayınca anladı. Savaşın kaybedildiğini anlamasıyla psikolojisi iyice bozulan Führer, cezayı yeterince mücadele etmediğine inandığı halkına kesti. Hitler, “Madem bu kadar güçlü değiliz o halde Alman halkı yaşamayı hak etmiyor.’’ diyerek çok güvendiği Silahlanma Bakanı Albert Speer’den ülkedeki tüm tesislerin yok edilmesini ve düşmana hiçbir şey bırakılmamasını istedi. 

HİTLER AKLINI KAYBETTİ

Oldukça başarılı bir mimar olan Albert Speer, Hitler’in bu kararı verirken akıl sağlığının yerinde olmadığını anladı ve emri yerine getirmedi. 22 Nisan 1945 günü Hitler’le sığınağında görüşen Speer, verilen emri uygulamadığını Führer’e bizzat söyledi. Ünlü mimar kısa bir süre sonra müttefiklere sığınarak canını kurtarıyor. Hitler’i terk eden tek isim Albert Speer değildi. SS birliklerinin lideri Heinrich Himmler ve Alman Hava Kuvvetleri Luftwaffe’nin komutanı Hermann Göring Sovyet askerlerinin eline geçmemek için Batı’ya yani ABD birliklerine kaçtı. Hitler yıllarca birlikte olduğu isimlerin ihaneti karşısında çılgına dönerek Albert Speer hariç hepsini vatan haini ilan etti. Hitler’in yanında kalan tek isimse Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’ti.

KÖPEĞİNİ BİLE ÖLDÜRDÜ

Teslim olmak istemeyen Adolf Hitler, eşi Eva Braun’la birlikte intihar etmeye karar verdi. Çok sevdiği köpeğini öldüren Führer, 30 Nisan 1945 günü sekreterine siyasi vasiyetini yazdırdı ve eşiyle birlikte siyanür kapsülü yutarak intihar etti. Cesedinin Kızıl Ordu askerlerince ele geçirilmesini istemeyen mağlup diktatör, intihardan önce verdiği emirle kendisinin ve Eva Braun’un cesedini yaktırdı. 

Propaganda Bakanı Goebbels de Führer’inin yolundan gitmeyi tercih etti. Fanatik bir Nazi olan Joseph Goebbles ve karısı Magda Goebbles, yanlarında çocuklarıyla birlikte son ana kadar Führer’in yakınındaydı. Joseph ve karısı Sovyet askerlerinin eline geçmemek için intihar etmeye karar verdi. Magda Goebbels, büyük bir soğukkanlılıkla 6 çocuğunun hepsini siyanür ile zehirleyerek öldürdü ve kocasıyla birlikte intihar ederek yaşamına son verdi. 

BUZ GİBİ SAVAŞ GELİYOR

Liderlerinin ölümüyle başsız kalan Alman birlikleri de yavaş yavaş teslim olmaya başladı. General Jodl’un kayıtsız şartsız teslimiyet şartlarını imzalamasıyla birlikte Avrupa’yı kana bulayan savaş da sona erdi. Savaştan geriye, tamamen yıkılmış bir Avrupa ve Rusya kaldı. Milyonlarca insanın öldüğü, Avrupa toplumunun yaşamını kökten değiştiren İkinci Dünya Savaşı nihayet sonlandı, ancak harbin bitmesiyle sıkıntılar noktalanmadı. Birbirlerine karşı güven duymayan galip devletlerin savaş ganimetini paylaşması çeşitli sorunları da beraberinde getirdi. Bu süreç yeni bir savaşın habercisiydi. İnsanların yıllarca içini ürperten ve diken üstünde yaşamasına neden olan ‘Soğuk Savaş’ adım adım yaklaşıyordu. 

Kaynak:Akşam

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.