1. HABERLER

  2. SAĞLIK

  3. Tüberküloza dikkat!
Tüberküloza dikkat!

Tüberküloza dikkat!

Tüberküloza dikkat!

A+A-

Doç. Dr. Aylin Babalık, halk arasında verem olarak da bilinen tüberkülozun dünyadaki ilk 10 ölüm sebebinden biri olarak en fazla ölüme sebep olan enfeksiyon hastalığı olduğunu belirterek, çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Doç. Dr. Aylin Babalık, "Tüberküloz hala dünyadaki ilk 10 ölüm sebebinden biri olarak en fazla ölüme sebep olan enfeksiyon hastalığıdır. 2017'de 1,6 milyon kişi bu sebeple ölmüştür. Ölümlerin yüzde 95'i hastalık sıklığıyla benzer biçimde, düşük ve orta gelirli ülkelerdedir. 21. yüzyılda milyonlarca insanın bu önlenebilir ve iyileştirilebilir hastalıktan hayatlarını kaybetmesi kabul edilemez" açıklamasında bulundu.

Babalık, halk arasında verem olarak da bilinen tüberkülozun dünyadaki ilk 10 ölüm sebebinden biri olarak en fazla ölüme sebep olan enfeksiyon hastalığı olduğunu belirterek, 21. yüzyılda milyonlarca insanın önlenebilir ve iyileştirilebilir hastalıktan hayatını kaybetmesinin kabul edilemeyeceğini bildirdi.

2017'de 1.6 milyon kişiyi öldürdü

Doç. Dr. Babalık, Verem Eğitim ve Propaganda Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, tüberkülozun toplum sağlığı açısından önemli bir sorun olduğunu aktardı.

Dünya genelinde her yıl 10 milyon yeni hastanın ortaya çıktığını ifade eden Babalık, bu hastaların ancak yüzde 64'ünün raporlandığı, yüzde 36'sının ise kayıtlarda yer almadığının bilindiğini anlattı.

Babalık, hastalara tanı konulamamasının en önemli nedenlerinin, özellikle Afrika ve Asya'da, sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve ekonomik sorun olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Tüberküloz hala dünyadaki ilk 10 ölüm sebebinden biri olarak en fazla ölüme sebep olan enfeksiyon hastalığıdır. 2017'de 1,6 milyon kişi bu sebeple ölmüştür. Ölümlerin yüzde 95'i hastalık sıklığıyla benzer biçimde, düşük ve orta gelirli ülkelerdedir. 21. yüzyılda milyonlarca insanın bu önlenebilir ve iyileştirilebilir hastalıktan hayatlarını kaybetmesi kabul edilemez.

Tüberküloz yatkınlığına neden olan gen keşfedildi

Türkiye'de hasta sayısına bakılacak olursa, ülkemizde yıllar içinde hasta sayısı giderek düşmektedir. 2005'teki hasta sayısı 20 bin 535 iken bu sayı 2017'de 12 bin 46'ya düşmüştür. 2016'da tanı konulmuş hastaların yüzde 86'sının tedavisi başarı ile tamamlanmıştır. Yabancı ülke doğumlu hastaların sayısı ülkemize göçle gelen nüfusun artışına bağlı olarak artmaktadır. 2017'de 12 bin 46 hastanın 1107'si yabancı ülkelerden göçmen olarak gelen kişilerdir. Ülkemizde ilaca dirençli hastaların sayısında düşüş yoktur."

Dünyada tüberküloz kontrolü ile ilgili en son politika olan Tüberkülozu Bitirme (END TB) Stratejisi hakkında da bilgi veren Doç. Dr. Babalık, "Bu stratejiye göre, 2035'e gelindiğinde yeni hasta ortaya çıkma sıklığında yüzde 90, ölümlerde yüzde 95 azalma ve tüberkülozdan etkilenmiş ev halkının bu hastalığa bağlı yıkıcı maliyetlerle karşılaşma yüzdesi yüzde 0 olarak hedeflenmektedir. Bu hedeflere ulaşmak için bütün hastaların tedavisinin yanında özellikle latent (gizli) tüberküloz enfeksiyonu kontrolü, riskli gruplar, yabancı uyruklu, göçmen hastalar, dirençli hasta ve temaslılarının yakından takibi ve politik kararlılık gereklidir" ifadelerini kullandı.

"Veremle savaşa destek vermeyi sürdüreceğiz"

Prof. Dr. Hasan Bayram da Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden beri verem savaşına özel bir önem verdiğini ve başarılı bir verem savaşı programı yürütüldüğünü bildirdi.

Her ilde en az bir verem savaşı dispanserinin hastalara ücretsiz hizmet verdiğini aktaran Bayram, bu hizmetin aksamadan sürdürülmesi gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti: "Hastaların erken tanısı ve tedavisi, tedavilerinin başarı ile tamamlamaları için doğrudan gözetimli tedavinin kaliteli yapılabilmesi amacıyla desteklenmesi gerekmektedir. Verem savaş dispanserleri, hastalanma riski taşıyanların muayenesi ve koruyucu tedavilerini kapsayan bütünlüklü bir program ile bu başarıdaki en önemli paya sahiptir. Bu nedenle veremle uğraşan bu birimlerin uygun koşullarda çalışmalarına devam etmesi ve bu birimlerde çalışan sağlık çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi, eğitimli ve deneyimli personelin sürekliliğinin sağlanması veremle savaşın en önemli unsurlarını oluşturmaktadır.

Hastaların sosyal statülerini kaybetmeden, ekonomik sıkıntı yaşamadan, tedavilerini başarıyla tamamlamaları için psikolojik ve ekonomik destek de sağlanmalıdır. İki bakanlık tarafından ekonomik geliri düşük hastalara sağlanan maaş desteği, verem savaşına büyük katkı sağlamıştır. Bunun yanında verem tedavisi için şehirler arası yol giden hastalara da bu konuda ekonomik destek sağlanması yararlı olacaktır."

Prof. Dr. Hasan Bayram, dernek olarak tüberküloz konusunda halkın, hastaların ve doktorların eğitilmesi yanında bilimsel veriler sağlayarak da Türkiye'de veremle savaşın başarılı biçimde yürütülmesine destek vermeyi sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.